İftira Atana Dört, Suç Uydurana Üç Yıl Hapis Cezası
Madde 271- (1) İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir.”
Genellikle LGBTİ+ örgütleri, feministler desteklenen, ancak devletin haklı olarak çekilmesiyle 1 Temmuz 2021 tarihinde resmen kaldırılan İstanbul Sözleşmesi ve yürürlükte olan 6284 sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun (okumak için tıklayınız) çıktıktan sonra sürekli hedefte olan erkek için haklı haksız bir çok ihbarda bulunulmaktadır.
Kadının beyanı esas anlayışında yüzlerce değil binlerce erkek mağdur edilmektedir. Haklı olarak yapılan suçlamaların yanı sıra önüne gelen kadının istediklerini elde edemeyince iftira ve suç uydurma şeklinde yapılan beyanlarıyla erkekler haksız yere ceza evinde yatmakta, haksız yere mağdur edilmekte, günlerce mahkeme stresi içinde yaşamakta hatta intihar etmektedirler.
Tabi, şunu belirtmekte yarar görüyoruz. Her ne kadar toplumun gündeminde öne çıkan kadın erkek ilişkisi üzerinden verdiğimiz bu açılımda, iftira her konuda yapılabilir. Soyut bir suçtur. Tehlike suçu olarak da belirtilir.
Her ne kadar polis ve adliye delillere baksa da , ispat külfeti altında ezilen, morali darmadağın olan, aile ve toplum içinde aşağılanan, dışlanan hatta yuva yıkılmasına sebep olan olayların sonucunda bir çok insanın yaşadığı travma bitecek gibi değil.
Sık sık haberlere konu olan kadın tacizinden mağdur edildiği iddia edilen ancak suçsuz oldukalrı ortaya çıktıklarında telafisi imkansız bir hayat içinde yaşamaya çalışanlara bu durumu yaşatanlara ceza verilmemesi de düşündürücü olmaktadır. Oysa ilgili merciler tarafından şikayete tabi olmadan resen açılabilecek davalarla iftira eden ya da suç uyduranların da yargılanması gerekmektedir. Neden resen derseniz, kanunda suç uydurma suçu, adliyeye karşı suçlar başlığı altında düzenlendiği için korunan hukuksal yarar adliyedir. İşlenmediğini bildiği halde bir suçu ihbar eden kişi, yargı organını ve adli makamları fuzuli olarak meşgul eder ve bu durum yargıyı olumsuz olarak etkiler. Bu nedenle, şikayete tabi olmadan, suç uyduran ya da iftira edenin aleyhine soruşturma ve kovuşturma açılır.
Yukarıda yer verdiğimiz Türk Ceza Kanunun 271. maddesinde belirtildiği cezası olan bu durum için savcılıklar bu durumda dava açarak en azından mağdur edilen kişinin hakkını da korumuş olmalıdır. Bu tür girişimler de toplumda örnek olacak şekilde yansıtıldığında kimse kolay kolay bu tür çirkin girişimlerde bulunmayacaktır.
Yukarıda yer verdiğimiz Türk Ceza Kanunun 271. maddesinde belirtildiği cezası olan bu durum için savcılıklar bu durumda dava açarak en azından mağdur edilen kişinin hakkını da korumuş olmalıdır. Bu tür girişimler de toplumda örnek olacak şekilde yansıtıldığında kimse kolay kolay bu tür çirkin girişimlerde bulunmayacaktır.
Kişi ya da kişilerin hakkında savcılık soruşturması açılması ya da kişi ya da kişilere idari yaptırım uygulanması amacıyla hukuka aykırı fiillerin isnat edilmesi, iftira suçu kapsamında değerlendirilir.
TCK madde 267’de iftira suçu, adliyeye karşı işlenen suçlar kapsamında ele alınır. Bu kanun maddesinde iftira suçu ile ilgili öngörülen ceza 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır. Ayrıca mağdurun ve adliyenin uğradığı tüm maddi zararlar suçu işleyenden tahsil edilir.
Eğer mağdur olan kişi iftiradan dolayı müebbet hapis cezası almışsa, suçu işleyen kişi yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Suç mağduru olan kişi göz altına alınmış ve tutuklanmışsa ve mahkemede suçsuz olduğu kanıtlanmışsa yani ceza almamışsa, iftira suçunu işleyen kişiye verilecek olan ceza yarı oranında artırılır.
Suç uydurma suçu kişinin; üstsoy, altsoy, eş veya kardeşleri tarafından işlenmişse, yani sayılan bu kişiler yalancı tanıklık yapmışsa ya da eylemi doğrudan gerçekleştirmişse, bu kişilere verilecek olan ceza 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak mağdur olan kişi şikayetinden vazgeçerse cezada indirim yapılabilir ya da hiç ceza verilmeyebilir.
Mağdur olan kişi aleyhine yapılan tanıklık sonrasında, mağdur olan kişi ceza almadan, yalan tanıklık yapan kişiler gerçeği söylerler ve mağdurun ceza almasına engel olurlarsa, bu kişilere ceza verilmez. Kanunda bu durum etkin pişmanlık olarak adlandırılır.
Tanıklara da Ceza Var
Eğer kişi, yalan tanıklık yaparak suçu işlemişse:
“Madde 272- (1) Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçun soruşturma veya kovuşturması kapsamında yalan tanıklık yapan kişi hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi ile ilgili olarak gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla; yalan tanıklık yapan kişi, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
(6) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; hükmolunur.”
(7) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, altıncı fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
(8) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi hakkında hapis cezası dışında adlî veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; yalan tanıklıkta bulunan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Cezalar
Suçun cezası olarak suç işleyen kişiye hapis cezasıyla birlikte adli para cezası da verilebilir. Ya da ikisi cezadan yalnızca bir tanesi verilir. Hakimin takdirine ve yasada verilen hak olarak, suç uydurma eyleminde bulunan kişinin cezasının bildirilmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması şeklinde gerçekleşebilir. Yani bir anlamda dava düşmüş olur.
Zamanaşımı Süresi
Asliye ceza mahkemesinde görülen bu tür suçlarda zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre geçtikten sonra soruşturma yapılmaz ve dosya tamamen kapatılır.
İftiraya Uğrayanın Tazminat Hakkı Var mıdır ?
İftiraya Uğrayanın Tazminat Hakkı Var mıdır ?
İftira suçunun cezai sorumluluğunun yanı sıra hukuki bakımdan da sorumluluğu bulunmaktadır. İftira suçunun mağduru suçun failine karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir. İftira uğrayan kişi hakkında soruşturma yürütülmesi durumunda müşteki psikolojik, ekonomik veya herhangi bir sebeple zarara uğramışsa, iftira suçu nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davasında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olacaktır.
Sosyal Bağlantılar