Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

BizdenOku - Doğru Bilgi

Gıda Alerjisinden Bebekleri Nasıl Koruruz

Besin Alerjilerine Karşı Bebeği Korumak Kolay mı?

Bir bebeği katı gıdalarla beslemeye başlamak, ebeveynler için heyecan verici bir dönüm noktasıdır. Bununla birlikte, özellikle gıda alerjileri ile ilgili birçok soru ve endişeyi beraberinde getirir. Bebeklerde alerjiye neden olma olasılığı en yüksek olan yiyecekler nelerdir? Onlardan nasıl kaçınırsınız?
Gelişmekte olan araştırmalar, birden fazla gıdayı bir arada vermenin güvenli olduğunu ve bağışıklık sisteminin gıda alerjileri geliştirme riskinin daha düşük olmasına yardımcı olabileceğini göstermiştir,  Bebeğiniz için neyin en iyi olduğunu doktorunuza danışın.
Besin alerjisi durumunda bebeği yeni yiyeceklerle yavaş yavaş, teker teker tanıştırmak çok önemlidir. Farklı gıdaları aynı gün verirseniz, bir alerji olduğunda bunu anlamanız güç olabilir.  Örneğin, bebeğinize bir gün boyunca üç yeni yiyecek verirseniz ve alerjik reaksiyon geliştirirse, hangi yiyeceklerin buna neden olduğunu bilemezsiniz.
Verdiğiniz yiyecekler bebek için sağlıklı ve dengeli olduğu sürece, yiyeceğin türü veya yiyeceklerin verilme sırası pek önemli değildir. Her yeni yemek sunduğunuzda, menüye yeni bir öğe eklemeden önce üç ila beş gün beklemelisiniz. Bu süre zarfında bebeğinizin yediği diğer gıdaları hayatınızdan çıkarmayın; bunların güvenli olduğunu zaten biliyorsunuz çünkü çocuk şimdiye kadar herhangi bir gıda reaksiyonu göstermedi. Sadece yeni bir şey eklemeyin.

Bebekler ve Alerjiler: En Alerjik 8 Gıda
Herhangi bir yeni yiyecekle, herhangi bir alerjik reaksiyona karşı tetikte olmak isteyeceksiniz. 160'tan fazla alerjen gıda vardır; bazı gıdalar diğerlerinden daha alerjik olabilir. Aşağıdaki sekiz yiyecek ve yiyecek grubunun, muhtemelen zamanın %90'ına varan alerjik reaksiyonlarla ilgili sorunlara neden olduğu bilinmektedir.
  • İnek sütü
  • Yumurtalar
  • Yer fıstığı
  • Ağaç yemişleri (ceviz, fındık, badem, kaju gibi)
  • Balık
  • kabuklu deniz ürünleri
  • Soya
  • Buğday
Katı gıdalara başladıktan birkaç ay sonra, bebeğinizin günlük diyeti anne sütü, formül mama veya her ikisi gibi çeşitli gıdaları içermelidir; etler, sebzeler, meyveler, yumurtalar ve balık.

Bebeğinizde Dikkat Edilmesi Gereken Besin Alerjisi Belirtileri
Gıda alerjisi belirtileri genellikle gıda yendikten hemen sonra birkaç dakika ila birkaç saat içinde ortaya çıkar. Bebeğinize yeni bir yiyecek veriyorsanız, aşağıdaki belirtilere dikkat edin:
  • Cilt problemleri; kurdeşen, kaşıntı, deri döküntüleri,
  • Kızarmış cilt 
  • Yüz, dil veya dudak şişmesi
  • Kusma ve/veya ishal
  • Öksürme veya hırıltılı solunum,
  • nefes almada zorluk
  • Bilinç kaybı
  • Mide bulantısı,
  • Hapşırma,
  • Baş dönmesi,
  • Boğazda şişme. 
Şiddetli Gıda Alerjisi Belirtileri: 112'i Ne Zaman Aramalısınız?
Şiddetli alerjik reaksiyonlar çok hızlı bir şekilde ölümcül olabilir. Bebeğiniz nefes almada güçlük çekiyorsa/hırıltılı solunum yapıyorsa, yüzünde/dudaklarında şişlik varsa veya yemek yedikten sonra şiddetli kusma veya ishal varsa hemen 112'i arayın. 

Besin Alerjisi Testi Nasıl Yapılır?
Kurdeşen veya kızarıklık gibi hafif semptomlar görürseniz, daha fazla değerlendirme için çocuk doktorunuza başvurun. Doktor sizi daha fazla soru soracak ve fizik muayene yapacak olan bir alerji uzmanına (alerji uzmanı doktor) sevk edebilir. Alerjiler, aşağıdakiler gibi teşhis testleri isteyebilir:
Bir cilt testi. Bu test, sıvı gıda alerjen özlerinin çocuğunuzun ön koluna veya sırtına yerleştirilmesini, deriyi delmeyi ve 15 dakika içinde kırmızımsı kabarık noktaların oluşup oluşmadığını (Sivrisinek ısırığına benzer bir yumru gelişirse test pozitif kabul edilir.)  görmeyi beklemeyi içerir. Bir yiyeceğe yapılan pozitif test, yalnızca çocuğunuzun o yiyeceğe karşı duyarlı olabileceğini gösterir.
Belirli gıdalara karşı IgE antikorları için kanı kontrol etmek için kan testleri
Test edilen gıdaya özgü kandaki belirli bir antikor miktarını ölçmek için bir kan testi kullanılabilir. 
Unutmayın, bir bebeğin yeni bir yiyeceğe karşı ilk alerjik reaksiyonu hafif olabileceğinden, sonraki maruziyetlerde daha da kötüleşebilir
Oral gıda testi
Oral gıda testi, teşhis koymanın en doğru yolu olarak kabul edilir, ancak tıbbi gözetim altında gerçekleştirilmelidir. Bir oral gıda testi sırasında, bebeğiniz şüpheli gıdalardan küçük miktarlarda beslenir ve bir reaksiyon oluşup oluşmadığını görmek için gözlemlenir.

Bazı alerjiler zamanla geçer. 
Yumurta ve süt alerjileri genellikle çocuklar büyüdükçe kaybolur, ancak yer fıstığı, ağaç yemişleri ve kabuklu deniz ürünleri alerjileri kalıcı olma eğilimindedir. Bununla birlikte, araştırmalar, yer fıstığı alerjisi durumunda, dil altına uygulanan yer fıstığı immünoterapi damlalarının, 1 yaşından küçük çocuklarda bile yer fıstığı alerjisi tedavisinde güvenli ve etkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca, hastaların yer fıstığına karşı duyarsızlaşmasına önemli ölçüde yardımcı oldukları bulunmuştur. .

Ailede Gıda Alerjisi Varsa
Ailede gıda alerjisi varsa, kesin olmamakla birlikte bebeğinizin de alerji geliştirme riski artar. Alerjiniz varsa onlarda da olma ihtimali 50-50'dir.
Bir alerji gelişip gelişmediğini anlayabilmeniz için 8 alerjeni zamanla bir ila iki haftalık aralıklarla kademeli olarak vermek en iyisidir.

Alerjiye yatkınlık anne karnında mı başlar mı?
Anne karnındaki bebek aslında anneden farklı bir genetik yapıya sahiptir. Çünkü babadan gelen genleri de taşır. Fakat anne bu yabancı duruma karşı bebeğe herhangi bir karşıt bağışıklık oluşturmaz. Bu durumda bebeğin anne karnında aslında alerjenlere karşı bir şekilde kendini koruyabildiği ve anneyle dost olduğu söylenebilir. Anne karnındaki bebeğin etrafındaki su olan amniyotik sıvıda pek çok alerjen saptanmıştır. Bu alerjenlerin bebekte yanıt oluşturabileceği ve bebeğin doğumdan sonra bunlara karşı aşırı yanıt oluşturmayacağı düşüncesi mevcuttur. Yani bebek amniyotik sıvıdaki alerjenleri yabancı ama zararsız diye kodlayacak doğumdan sonra ise aşırı yanıt oluşturmayacaktır diye düşünülmektedir. Annenin bebekte alerjik yanıtı önleyen antikorları olduğu da düşünülmektedir. Bu antikorlar doğumdan sonra bebekte olmadığından bebek doğumdan sonra alerjik yanıtlar verebilmektedir. Bu da anne karnında annenin yediği besinlere alerjik olmayan çocuğun doğduktan sonra bu koruyucu antikorlar olmadığından anne sütünde dahi alerjik reaksiyonlar oluşmasını açıklamaktadır.Annede alerji varsa, bebeği için hassas olan bu iç dengede alerjik gelişimden koruyabilmek için mutlaka alerji yapan besinlerden uzak kalması tavsiye edilmektedir. Alternatif güvenilir kaynaklardan tam ve dengeli beslenme sağlamalıdır. Hamilelik sırasında annenin kendi alerjenleri dışındaki herhangi bir yiyecekten kaçınmasının bebeğinin alerjik durumunu iyileştireceğini gösteren hiçbir kanıt yoktur

Anne alerjikse bebeğini emzirmemeli mi?
Anne sütü kadar değerli ve yararlı hiçbir gıda olamaz. Bebeğinizi emzirebildiğiniz kadar çok emzirmeniz hem onun gelişimine katkı sağlayacak hem de yeni besinlerle olabildiğince geç tanışmasını sağlayacaktır. Formül mama ile beslenen bebekler, anne sütü ile beslenen bebeklerden daha fazla alerjik olma potansiyeline sahiptir. Özellikle inek sütü ile bebek ne kadar geç tanışırsa o kadar iyi olacaktır.
Anne sütü, tüm yeni doğan bebekler için ideal beslenme, immünolojik ve fizyolojik besin sağlar. Anne sütünün bileşenleri bebeğin doğal savunmasını güçlendirir ve bağışıklık sisteminin olgunlaşmasını destekler. İlk günlerdeki kolostrum sütü ve sonradan oluşan anne sütündeki antikorların yüzde doksanı, bebek yeterli antikor üretene kadar bebeği korur. Yaklaşık 6 aylıkken kendi koruyucu antikorları artmaya başlar.
Emzirilen bebekte alerjik hastalıkların gelişimi üzerinde emzirmenin etkisi tartışmalı bir konudur. Fakat anne sütünün alerjik hastalıklara karşı koruduğunu gösteren çalışmalara koruma göstermediğini söyleyen çalışmalar olmasına rağmen kıymetlidir. Çünkü anne sütü doğada bebeğin alabileceği en saf ve en güvenilir besindir. Dolayısı ile anne sütü ile beslenmek bebek için tabii ki de kıymetlidir. Burada sorun anne sütü verilemeyen bebeklerin bu konuda nasıl bir risk altında olduğudur. Burada olumsuz çalışmaların kıymeti ortaya çıkmaktadır. Yani anne sütü alamıyorsa bir bebeğin kesinlikle alerjik olacağı söylenemez.
Bebeği alerjik olan bir annenin anne sütünü kesmesi doğru bir yöntem değildir. Her iki durumda da hekimle danışılarak anne sütü teşviki ve yapılacak önlem varsa da birlikte karar alınması en doğru yoldur.

İlk 6 ay boyunca besin alerjisi duyarlılığının önlenmesi mümkün müdür?
Bebeklerde yalnızca anne sütü verilmesine rağmen isteyerek veya kaza ile sadece bir kere formül mama (bebek maması veya inek sütü) verilmesiyle bile bebeklerde alerji riski artabilir. Formül mamaların içeriğindeki inek sütü proteini, bu alerjik sürecin başlatılması için bir kere bağırsaklara girdiğinde geri dönüşümsüz olumsuz yolculuğu başlatabilmektedir. Araştırmalar erken dönemde inek sütü proteinine maruz kalmanın alerji yönünden risk oluşturacağı yönünde yüksek kanıtlar göstermiştir.
Özel durumlar dışında gebelikte veya emzirme döneminde annenin diyet kısıtlaması uygun bulunmamaktadır. Bebekte alerji olmadıkça veya annede ya da babada alerji yoksa diyet kısıtlamasına gerek yoktur.

Mama ile beslenme
Bir bebeğin anne sütü ile beslenmesi her zaman mümkün değildir. Bebek alerji riski altındaysa veya alerjik ise en iyi mama seçimini yapmak son derece önemlidir.
Eğer bir bebekte inek sütü alerjisi belirtisi veya semptomu yoksa, geleneksel bir inek sütü bazlı mamanın bebek beslenmesi için güvenli olduğunu öne sürse de, yüksek alerji riski olan bebeklerde hidrolize mamalar tercih edilmelidir. Çünkü alerji riski yüksek olan bebeklerde hidrolize bebek formüllerinin, geleneksel süt bazlı formüllere kıyasla atopik hastalığın gelişmesine karşı bir koruma ölçüsü sağladığına dair kanıtlar vardır.
Alerjik riski olan bebeklerde eğer anne sütü verilemiyorsa hidrolize mamaların verilmesinin alerji gelişme riskini azalttığı yönünde yayınlar mevcuttur. Bu bebeklere doğrudan inek sütü verilmesi veya normal mamaların kullanılması önerilmemektedir. Burada tam hidrolize mamaları kullanmak ana hedeftir. Yarı hidrolize mamaların atopiyi yani alerjiyi önlediği kanıtlanmamıştır.

Besin alerjisi olan bebekte katı gıdaya geçiş nasıl olmalıdır?
Katı yiyeceklerdeki çoklu alerjenlerin alerjik bebeğe verilmesinin tercihen 6 aylık olana kadar ertelenmesi tavsiye edilir. Uzmanlar, bu yaşa kadar bebeğin olgunlaşmamış sindirim sistemi ve bağışıklık sisteminin duyarlılaşma ve alerji gelişme riskini artırabileceğini öne sürüyorlar. Yaklaşık 4–6 aylıktan itibaren her yiyecek ideal olarak 4 günlük bir süre içinde alerji belirtilerinin gelişmesi ihtimaline karşı bebeğe dikkatle verilmelidir. Karışımdaki her yiyecek bebeğe verilene ve tolere edilene kadar diğer başka yiyeceklerle karıştırılmış olarak verilmemelidir.

Bebeklerde besin alerjileri hayat boyu devam eder mi?
Pek çok çocuk, yiyeceklere karşı erken alerjilerini kendiliğinden aşar. Bu durumlara tek tek değinecek olursak:
İnek sütü alerjisi: Erken inek sütü alerjisi olan çocukların çoğu, 3 yaşına kadar alerjilerini aşar. 1990 yılında yapılan bir araştırmada; inek sütü alerjisi olan bebeklerin% 56'sının 1.yılda, % 77'sinin 2. yılında ve % 87'sinin ise 3.yılda alerjilerini aştığını göstermiştir. Bu iyileşme oranları sonraki yıllarda yapılan çalışmalarda daha düşük bulunmuştur. Özellikle inek sütüne karşı alerji antikoru (inek sütü spesifik IgE) pozitif olan çocuklarda iyileşme daha geç yaşlara (16 yaş) sarkmıştır. Ayrıca astım, atopik rino-konjunktivit (saman nezlesi) ve atopik dermatit (egzama) olan çocukların erken dönem inek sütü alerjisini geçme olasılıklarının daha düşük olduğu bildirilmiştir. Bu da en yüksek alerjik bireylerin en çok kalıcı risk altında olduğunu düşündürmektedir.
Yumurta alerjisi: Yumurta alerjisi olan bebeklerin % 80'inin 5 yaşına kadar yumurta tüketebildiği bildirilmiştir. Ancak burada da yeni raporlar bu sürenin daha uzun zamanda da oluşabileceğini söylemektedir. Yumurta alerjisi olan çocukların %4'ünün alerjilerini ilk 4 yıl, % 12'sinin ilk 6 yıl, % 37'sinin ilk 10 yıl ve % 68'inin ise 16 yılda iyileşebileceği belirtilmiştir. Yine burada da inek sütünde olduğu gibi alerjik antikor pozitifliği (yumurta spesifik Ig E) , astım ve alerjik rinit varlığı iyileşme sürecini uzatıcı olumsuz faktörlerdir. Çocuğun ileriki zamanda yumurtaya karşı toleransının geliştiği de bilinmektedir. Hayat boyu yumurta alerjisi az olmaktadır.
Kabuklu yemişlere karşı alerji (fındık, fıstık vb): Burada da 6 yaş civarında çoğu düzelmekle birlikte, yer fıstığı alerjisi hayat boyu kalabilmektedir. Ağaçlarda yetişen kabuklu yemişler (ceviz vb.) genelde 4 yaştan sonra tolere edilebilmektedir. Fakat yine de uzman öneri ve eşliğinde alım denemesi yapılmalıdır. Alerjik gıdaya tolerans geliştikçe diyete eklenmesi önemlidir. Bu hem bağışıklık sistemi için önemlidir hem de çocuğun yaşam konforu için mühimdir.
Yeni yaklaşım olarak oral düşük dozlar halinde alıştırma amaçlı alımla intolerans saptanan besinlerin tolerans geliştirilmesine yönelik yaklaşımlar mevcuttur.

Duyarsızlaştırma ve diyete koyma protokolleri
Bazı durumlarda çocuk kendiliğinden alerjiyi aşmamış olsa bile, bir gıda alerjisine karşı duyarsızlaştırma veya tolerans sağlanabilir. Gıda alerjisi yönetimi için önceki direktifler suçlu alerjenden kesinlikle kaçınmayı vurguladığı için bu nispeten yeni bir kavramdır. Şimdi, alerjik çocuğu güvenli bir ortamda ağız yoluyla rahatsız edici alerjene maruz bırakarak ona tolerans uyandıran spesifik duyarsızlaştırma protokolleri geliştirilmektedir. Bunu çocuk alerji uzmanları ve alanında deneyim kazanmış uzmanlar yapmalıdır. Aileler bunu kendi başlarına denememelidirler. Burada yapılan minik oral alımlarla giderek artan ağızdan alımları sağlamak ve alerji oluşumu gerçekleşmeden vücudun alışmasını sağlamaktır. İnek sütü, yumurta ve kabuklu yemişler için hekimlerce hastane ortamında yakın takiplerle uygulanmaktadır.

ÖNEMLİ NOT :
Metin, resim, ses veya diğer formatlar da dahil olmak üzere sitede bulunan tüm içerikler yalnızca bilgi amaçlı oluşturulmuştur. İçeriğin profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini alması amaçlanmamıştır. Tıbbi bir durumla ilgili aklınıza gelebilecek her türlü sorunuz için daima doktorunuzun veya diğer nitelikli sağlık uzmanlarının tavsiyelerine başvurun.