
Geçici Rehin açığı belgesi ile ilamsız takip yapabilir mi?
Alacaklı İcra dairesinden almış olduğu geçici rehin açığı belgesine dayanarak, aynı takip dosyasında, yani başka bir haciz takibi yapmasına gerek olmaksızın, alacağın rehinle karşılanamayacağı düşünülen kısmı için, icra dairesinden borçlunun diğer mallarının haczedilmesini isteyebileceği gibi, İİK mad. 100’deki esaslar çerçevesinde diğer alacaklıların başlatmış olduğu haciz takiplerine iştirak de edebilir (İİK mad. 150f/IIGeçici rehin belgesi ile takip
Almış olduğunuz rehin açığı belgesini tıpkı yeni bir takip açıyormuş gibi icra dairesine götürüp, dosyayı kaydettirip yeni bir esas numarası alacaksınız. Rehin açığı belgesine dayanılarak yapılan takipte yeniden harç yatırılmadığı gibi borçluya her hangi bir ödeme emri de gönderilmez. Doğrudan haciz talebinde bulunabilirsiniz
Konu ile ilgili olarak Yargıtay Kararı
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/1810 K. 2004/7454 T. 29.3.2004
• REHİN AÇIĞI BELGESİ ( Bu Belgenin Borç İkrarını İçeren Senet Mahiyetinde Olduğunun Kabul Edilmesi )
• GENEL HACİZ YOLUYLA İCRA TAKİBİ ( Rehin Açığı Belgesine Dayalı Olarak Borçlu Hakkında Genel Haciz Yoluyla İcra Takibi Başlatılabilmesinin Mümkün Olması )
• ÖDEME EMRİ ( Rehin Açığı Belgesine Dayalı Olarak Borçlu Hakkında Genel Haciz Yoluyla İcra Takibi Başlatılabilmesinin Mümkün Olması ve Borçlu Hakkında Ödeme Emri Düzenlenebilmesi )
2004/m.68/1,152/son
ÖZET: İİK. nun 152/son maddesi gereğince rehin açığı belgesi, İİK.nun 68/1. maddesinde sayılan ve borç ikrarını içeren senet mahiyetindedir. Bir başka deyişle alacaklı, anılan belge sebebiyle borçlu hakkında genel haciz yoluyla icra takibi başlatabilir ve adı geçene icra müdürlüğünce örnek 49 nolu ödeme emri gönderilebilir. Bu nedenle, borçluya ilamlı takiplere ilişkin örnek 53 nolu icra emri gönderilmesi yasaya aykırı olup, mahkemece şikayet kabul edilerek icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekir.
DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: İİK. nun 152/son maddesi gereğince rehin açığı belgesi, İİK.nun 68/1. maddesinde sayılan ve borç ikrarını içeren senet mahiyetindedir. Bir başka deyişle alacaklı, anılan belge sebebiyle borçlu hakkında genel haciz yoluyla icra takibi başlatabilir ve adı geçene icra müdürlüğünce örnek 49 nolu ödeme emri gönderilebilir. Bu nedenle, borçluya ilamlı takiplere ilişkin örnek 53 nolu icra emri gönderilmesi yasaya aykırı olup, mahkemece şikayet kabul edilerek icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 29.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi
Y A R G I T A Y l9. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Esas Karar 97/4082 97/6974
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, borçlu Türkmen ve ........AŞ'nin borcundan dolayı yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip sonucu alacağın karşılanmaması nedeniyle İİK'nun 152. maddesine istinaden kat'ı rehin açığı belgesi düzenlendiğini, bu belgeye dayanarak borçlunun 1996/433 sayılı dosyadan hacizli menkul malları üzerine iştirak haczi konulduğunu, mahcuzların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin davalı alacaklıya ayrıldığını, satış bedelinin garameten paylaştırılması gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının alacağının müvekkilinin takibinden sonra muaccel hale geldiğini, 9.1.1997 tarihinde alınan kat'ı rehin açığı belgesinin İİK'nun 100. maddesi uyarınca ilk hacze iştirak imkânı vermediğini savunarak şikayetin reddini istemiştir.
Mercii Hakimliğince iddia, savunma ve toplanan delillere göre İİK'nun 100. maddesi koşulları bulunmadığından davacının kesin rehin açığı belgesine
dayanarak ilk hacze iştirak edemeyeceği, sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı banka borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmış ipotekli taşınmazın satış bedeli banka alacağını karşılamadığından 9.1.1997 tarihli kesin rehin açığı belgesi verilmiştir. Sıra cetvelinde, kesin rehin açığı belgesine dayanan alacak için pay ayrılmamış, İİK'nun 142. maddesi uyarınca yapılan itiraz mercii hakimliğince reddedilmiştir. İlk hacze iştirak edebilecek alacaklıların dayanabileceği belgeler, İİK'nun 100. maddesinde sayılmıştır. Borç ödemeden aciz vesikası, anılan hükmün 1. bendinde ilk hacze iştirak edebilecek belgelerden kabul edilmiştir. Mahcuz malların paraya çevrilmesi sonucunda alacağının tamamını alamayan alacaklıya verilen aciz vesikası alacağın ödenmemiş miktarını tevsik eden bir belgedir.
Bu belgeye dayanan alacağa ilk hacze iştirak imkanı tanınmasının nedeni, borçlunun alacaklının alacağını karşılayacak başka mallarının bulunmamasıdır.
Oysa davacının alacağının dayanağı olan kesin rehin açığı belgesi, rehnin borcu karşılayamadığını tevsik eden bir belge olup, alacaklının borçlunun başka mallarına yönelik takip yapma imkanının mevcut olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle, kesin rehin açığı belgesinin borç ödemeden aciz vesikası gibi ilk hacze iştirak imkanı verdiği kabul edilemez. Ancak kesin rehin açığı belgesi, resmi dairelerin yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir belge olarak, İİK'nun 100/4. maddesi uyarınca ilk hacze iştirak imkanı sağlar.
Somut olayda kesin rehin açığı belgesinin tarihi 9.1.1997 olduğundan davalı alacaklının koyduğu 25.6.1996 tarihli ilk hacze iştiraki mümkün değildir. Diğer bir anlatımla İİK'nun 100/4 maddesinde öngörülen koşul gerçekleşmediğinden ilk hacze iştirak edemez. Düzenlenen sıra cetveli ve mercii hakimliğinin şikayetin reddine ilişkin kararında bu nedenle bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle kararın ONANMASINA, 3.7.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sosyal Bağlantılar