Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

BizdenOku - Doğru Bilgi

Sezaryen Dert mi Deva mı... Ne Zaman Gereklidir

İlk etapta Roma Kralı Jül Sezar'ın adını anımsatan ancak onunla ilgisi olmayan sezaryen, doğumun doğal olmadığı durumlarda karın ve rahmin kesilerek bebeğin alındığı cerrahi bir işlemdir. Çok nadir durumlarda bu yöntemle rahimdeki ölü fetusun da alındığı olur. Sağlık Bakanlığı ve Tabipler Odasının yaptığı araştırmalarda dünya birincisi olduğumuz sezaryen ile doğum yapmanın kadın için ve bebek için çok büyük bir tehlike olduğunu duydunuz mu ?

"Sezaryen genellikle vajinal doğumun bebeğin veya annenin sağlığını riske atacağı durumlarda gerçekleştirilir." diyen kadın doğum uzmanları günümüzde bilhassa genç kadınların doğum yaparken hiç bir risk durumu söz konusu olmasa da "sadece kolay olsun, acı çekmeyelim" diyerek hastanelere bu taleple geldiklerini ifade etmektedirler. Kadın ve bebek için büyük bir sorun olan sezaryenin doğum için son tercih olmasının kadının ve bebeğin sağlığı için şart olduğunu belirterek "onaylamıyoruz, talep karşısında da yapmak zorunda kalıyoruz " diyen sağlıkçılar halkın bilinçlenmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Rantiyeci ve kazanç peşinde olan özel hastanelerin bu konuda duyarsız ve sessiz kaldığını belirten, doğum yapacak kadınlara neredeyse sezaryenle doğumun mükemmel bir işlem olduğunu öve öve söz ederek insanların kandırıldığını belirten bir bakanlık yetkilisi de "ticaret, sağlığın önüne geçmiş, insanları aydınlatmıyorlar" açıklamasında bulundu.
Türkiye’de sezaryen doğum oranlarının dünya genelinin üzerine çıkarak yüzde 60’a ulaştığına dikkat çeken bir kadın doğum uzmanı, artan sezaryen oranlarının anne ve bebek sağlığını tehdit eden riskleri de beraberinde getirdiğini söyledi.

Sezaryen Ne Zaman Gerekir ?

Eğer bebek anne karnında yan duruyor ve anne adayının doğum yolu tamamen kapalı ise normal yollar ile doğum yapmak imkânsız bir hal alır. Şayet bebek çok iri ise yine sezaryen tercih edilmesi gereken doğum yapma yollarındandır. Doğum yolu başlangıcında bir darlık söz konusu ise ve doğum yolunun önü kapalı ise bebek kesinlikle normal yol ile dünyaya gelemez. Bu nedenle sezaryen yapılması en uygun olan yöntemdir. Gebelik boyunca anne adaylarını huzursuz eden en önemli konu normal doğum yapıp yapamayacağını düşünmesidir.

Sezaryen Neden Tercih Ediliyor ?
Günümüzde bilhassa genç kadınların doğum yaparken hiç bir risk durumu söz konusu olmasa da "sadece kolay olsun, acı çekmesin" diyerek hastanelere koştuğu, devlet hastanelerinin red etmesi nedeniyle özel hastanelerde durumun vahim olduğu belirtiliyor. "Yetersiz işletmelerde, tam teşekküllü, eksik sağlık gereçleri, hatta konunun uzmanı olmayan herhangi bir kadın doğum uzmanının bulunduğu özel hastanelerde kadınların adeta geleceği ile oynanmaktadır," diyen konusunda uzman bir doktor, sezaryenin tercih edilmesi nedenlerini şöyle sıraladı.
"Bunun sebepleri arasında doğum ağrısı korkusu, doğumda oluşabilecek kadın genital sistemindeki yaralanmalar, bebekle ilgili sorunlar, gebenin doğumdan sonra büyük abdestini veya idrarını tutamama sorunlarına engel olmak amacıyla ve de bazı hastalarda cinsel disfonksiyon korkusunda dolayı isteğe bağlı sezaryen arzu edilmektedir. Sezaryenle doğumun artmasının en önemli sebeplerinden biri de yardımcı üreme tekniği ile artmış olan çoğul gebelik, kıymetli gebelik ve erken doğum oranlarıdır. Yine daha önce geçirilmiş sezaryenli hastaların artması, medikolegal sorunlar, malpraktis yasasının da getirdiği baskı ile hekimin doğum eylemi sırasındaki ufak bir problemde risk almamak için sezaryene yönelmek zorunda kalması, artan anne yaşı, hastaların doğum eyleminde yaşayacakları ağrıdan veya doğumdan korkmaları gibi birçok etken bu seçimde rol oynamaktadır."

Sezaryenin Riskleri Nelerdir
Sezaryen ile doğum mecbur kalmadıkça tavsiye edilen bir doğum tekniği değildir. Çünkü sezaryen doğumdan ziyade bir nevi operasyon gerektiren bir işlemdir. Karın bölgesine kesi uygulanmaktadır. Uygulanan kesi ile karın iç kısmında iltihap tehlikesi her zaman vardır. Ayrıca kesiye uygulanan dikişlerde kanama ve enfeksiyon oluşabilir.
Sağlık Bakanlığı'nın bir ara konu üzerinde hassas davranarak sezaryen ameliyatlarını takibe aldığını, hatta gereksiz operasyon yapan hastanelerin cezalandırıldığını belirten sağlık bakanlığından bir uzmanı "Sezaryen bir doğum yöntemi değil mecbur kalınan durumlarda yapılabilen, yapılması gereken büyük bir ameliyattır. Basit değildir, birçok komplikasyonları vardır. Hiçbir anne, hiçbir aile kendi sağlığından önce bebeğin sağlığını da sezaryenle riske atmamalıdır. Sezaryenle doğan bebeklerde alerjik hastalıklar, astım, şeker hastalığı ve bağırsak hastalıkları daha sık gözlenmektedir. Çocuklarda otizm, hiperaktivite bozuklukları, öğrenme güçlükleri gibi durumlarda sezaryen arasında ilişki kuran çalışmalar mevcuttur. Gereksiz sezaryenle doğum yaptırıldığı durumlarda anne ölüm oranlarının daha yüksek olduğunu biliyoruz." açıklamasında bulunuyor.

Riskler
  • Sezaryen sonrası gebeliklerde plasentanın rahim alt kısmına yerleşmesi (plasenta previa) ve rahim duvarına yapışması (plasenta akreata-PAS) sorunu ile, anne ölümlerinin yüzde 7-10 gibi yüksek oranlara kadar çıkabiliyor. PAS olgularında anne ölümlerinin en büyük sebebini yüzde 80 ile kanama oluşturmaktadır.
  • Sezaryen sayısı fazla olan gebelerin çoğu kez rahimin alınmasını gerektiren ve hatta anne hayatını tehdit eden bu ve benzeri diğer komplikasyonların azaltılması, doğum süreçlerinin doğru anlaşılması, anlatılması ve yönetilmesi aşçısından oldukça önemlidir.
  • İdrar yollarında hasar oluşma riski vardır.
  • Sezaryen doğum sonrası dikiş uygulanan alanda oluşan ağrılar annenin hareketlerinde kısıtlama yaratacağından dolayı bebeğini emzirmesinde zorluk yaşayabilir.
  • Sezaryen doğum şayet genel anestezi yardımı ile yapılmışsa anestezi ile alakalı problemler gelişebilir.
  • Ayrıca sezaryen doğumlarda annenin hayatı normal doğumlara oranla yaklaşık olarak 4 kat daha tehlike altındadır.
  • Sezaryenle doğan çocuklar, doğal yolla doğan çocuklara göre daha yüksek astım riski taşıyor, gıda alerjisi geliştirme riski daha yüksek, tip 1 diyabet ve obezite geliştirme riski artabilir .
  • Bebek doğum kanalından geçmediği ve akciğerlerindeki sıvıyı atamadığı için solunum sorunları daha sık görülür. Vajinal doğuma göre 39.haftada bile 2-2.5 kat fazladır.
  • Anne-bebek ilk teması için annenin ameliyattan çıkışı bekleneceği için, daha geç olacaktır.
  • Genellikle sütün daha geç gelmesi nedeniyle ilk emzirmede gecikme olur.
  • Doğum sonrasında ağrı daha çok olur ve ağrı kesici kullanımı gerekir.
  • Bağırsaklarda gaz sancısı olabilir.
  • İyileşme vajinal doğuma göre daha uzun sürede olur.
  • Sezaryen bir ameliyat olup, buna bağlı oluşabilecek komplikasyonlar yaşanabilir.(mesane, bağırsak yaralanmaları, anestezi komplikasyonları, karın içi enfeksiyonlar gibi)
  • Operasyon sırasında bağırsak, idrar torbası ve idrar yolları yaralanmaları,
  • Bağırsak tıkanıklığı,
  • Doğumda kanamaya bağlı rahim alınma gerekliliği riskleri artmaktadır.
  • Bebek, doğma sürecinin önemli bir kısmını atladığı için sezaryen bebek için tam bir şoktur. Bebek için tüm doğum sonrası komplikasyon riskleri, sezaryende daha fazladır. Özellikle akciğer yetmezliği, kat kat fazla görülür.
Muhtelif Sağlık Sitelerinden Derlenmiştir - @erolkaranet / 2023

ÖNEMLİ NOT :
Bu makale bilgilendirme amaçlı yazılmış araştırma yazısıdır. Metin, resim, ses veya diğer formatlar da dahil olmak üzere erolkara.net web  sitesinde bulunan tüm içerikler yalnızca bilgi amaçlı oluşturulmuştur. İçeriğin profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini alması amaçlanmamıştır. Tıbbi bir durumla ilgili aklınıza gelebilecek her türlü sorunuz için daima doktorunuzun veya diğer nitelikli sağlık uzmanlarının tavsiyelerine başvurun. Makalede hiçbir kurum veya kişi hedef gösterilmemektedir. Kamunun yararına olabileceği düşünülen bilgiler, güvenilir kaynaklardan temin edilmiş ancak doğruluğu %100 taahhüt edilmemiştir. Yanlış yorumlama ve yanlış davranma sonucu oluşabilecek problemler okurların sorumluluğundadır.