Bir zamanlar yöneticisi olduğum bir firmada henüz bu cihazların yeni yeni üretildiği bir dönemde buna benzer bir uygulamayı yapmış, servise gönderdiğim araçların işletmeden çıkış anında kilometrelerini ve gittikleri yere ne kadar km ile gittiklerini de dönüşte kaydediyorduk. Şoförlerin bilgisi vardı. Haftada en az 3 - 5 kez güzergah dışında yerlere takıldıklarını tespit ettik. Bu işveren için ekstra bir iş gücü kaybı, yakıt israfı, ekstra bir maliyet demekti. Sonunda işi rayına koyduk ve kimse kaytarmamıştı. Şimdi teknoloji ile bunu sağlayan firmalar çok kazançlı çıkıyordu durumuna geldi.
Bugün artık o manuel kayıtlar yerini daha teknolojik cihazların kullanımına yer vermiştir.Araç takip sistemini duymayan bilmeyen kalmamıştır. Bilhassa araç kiralayan firmaların öncelikle kullandığı , bunların dışında sayıları giderek artan şekilde sayısız şekilde firmaların tercih ettiği araç takip cihazları, bilhassa şirket araçlarını kullananlar tarafından hiç sevilmeyen cihazlardır. Bilişim teknolojisinin geliştiği ve daha bir çok yeniliğin çıkacağını tahmin edeceğimiz sektörün ortasında bulunan GPRS hemen hemen her yer de kullanıla bilinmektedir. GPRS içeren bir taşıt aracının gönderdiği koordinat bilgilerinin bir bilgisayar tarafından kaydedilerek istenirse harita üzerinde gösterilmesine dayanan sistemin en büyük düşmanları, az önce de dile getirdiğimiz gibi firmalara ait araçları kullanan şoförler olmaktadır. Bunlara iyi bir dost gözü olarak bakanlarda haliyle şirket sahipleridir.
Üzerinde takip sistemi olan bir aracı kullanan kişinin nerede, ne zaman, hangi yollardan geçtiği bilinmesiyle sürücülerin ne yaptığı an be an gözlemlenebilmektedir. Hatta zaman zaman aile içerisindeki araçlardaki araç takip sistemlerinin takıldığı otoların dahi bilhassa boşanma aşamasında olan çiftler arasında şikayete neden olduğuna da tanıklık etmekteyiz.
İşine gelmeyen şoförler de kendilerini kaytardıkları için işten çıkartan işverenlere karşı davalar açmaya başladı.
Özel hayatıma müdahale ediliyor, diyen çalışanlar soluğu mahkemede de alsa bazı kararlarda işverenin , bazı durumlarda çalışanın suçlu bulunduğu kararlar alınmaya başladı.
Bilhassa bir kaç yıl önce çıkartılan Kişisel Verileri Koruma Kanunu sonrası bu yönde şikayetler daha çok artmaya başladı.
Araca takip cihazı taktırma konusunda tüm işverenler haklı. Yasal bir durumdur.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda, her ne kadar kişinin özel hallerinin takibinin suç olarak kabul edildiği belirtilse de, aracı mesai sonrası evine götüren kişinin aracı amacı dışında kullanmasının takibinde edinilen verilerin suç olmayacağı yönünde kararlar verilebilmektedir.
Bir çok firma, çalıştırdığı kişiye işe başlatırken firmasında araç takip sistemine haiz araçlar olduğuna, bunu şoförün bildiğine dair belgeler imzalatmaktadır.
Unutulmaması gereken, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda, kişisel verilerin hukuka uygun olarak belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenebileceği, yapılan işlemin amaçla bağlantılı olması gerektiği vurgulanmış ve kişisel verilerin ilgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmesi gerektiği öngörülmüştür.
Öte yandan, şirket sahiplerinin özellikle dikkat etmesi gereken husulara yer vererek yazımızı tamamlamak isterim
- Araç takip sistemiyle elde edilen kişisel veriler hukuka aykırı olarak işlenmez
- Kişisel verilere hukuka aykırı olarak erişilmesi önlenilmeli
- Aydınlatma metinleri ile ilgili kişiler aydınlatılmalı
- Gerekirse zorunlu yerlerde kişilerin açık rızaları alınmalıdır.
- Kişisel verileri barındıran sistemlere yönelik siber güvenlik sağlanmalıdır
- Kişisel veriler, kanunlarda öngörülen şartlar dâhilinde işlenmeli,
- Kişisel veriler, üçüncü kişilere aktarılmamalıdır.
Social Plugin