Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

BizdenOku - Doğru Bilgi

Tebligatlar Muhtara Bırakılmasın


"Tebligatlar Muhtarla Vatandaşı Düşman Etmesin" diye yazdığımız yazının üzerinden 7 yıl geçti.. Tebligat kanununda ve bağlı yönetmeliklerinde bir çok değişiklikler 64 yıl içerisinde bir çok kereler oldu. Şehirleşme ile birlikte, bilişimin varlığı ile birlikte genellikle şehirdeki mahalle muhtarlığının olmaması gerektiği yönünde bir çok tartışmalar da yapılagelmektedir.Köy ve mezralar için gereksinim olan muhtarlığın şehirlerde olmasına artık abes meslek gözüyle bakılmaktadır. Vatandaşın bir çok hizmeti e-devlet portalından ya da bağlı kurum web siteleri üzerinden sağlaması muhtarların iş yükünü de azaltmıştır. Hatta gelirleri düşen muhtarlıkları Akparti hükümeti asgari ücretler taltif ederek geçim sıkıntılarını azaltmaya çalışmıştır. Köylerde vatandaşların yaylaya ya da farklı yerlere göç etmesiyle birlikte gerekir diye bakabildiğimiz muhtarlıklar şehirde etkisini kaybetmektedir.
Yazımıza girerken söz ettiğimiz "Tebligatlar Muhtarla Vatandaşı Düşman Etmesin" başlığı ile yazdığımız yazımızda muhtarla vatandaşın karşı karşıya gelmesine sebep olan, postacıların değil de muhtarların hedefe konulduğu tebligat teslim hususunda artık yeni bir düzenlemeye gidilmesi gerekir.
Öncelikle, muhtarlar postacı değildir. Postacı gibi sorumluluk altına sokulmalarının önlenmesi gerekir, demiştik. Mevcut uygulama ile adresinde bulunmayanların tebligatları kendilerine teslim edilen muhtarlık sadece emanetçi gibi davranmaktadır. Belki kanun koyucu 1959 yıllarındaki köy ve şehir yaşamına göre muhtarın gelen tebligatı muhatabına verir, düşüncesi varsayılarak yaptığı düzenlenmede bundan söz etmemişse bile bugün yönetmelik ya da kanunla sağlanmalıdır.
Adresinde olmayanların tebligatlarının muhtara bırakılınca kesinleşmiş sayılması da adaletli bir uygulama değildir.
Pratikte, muhtarlar postacıların kendilerine bırakılan tebligatların sahiplerinin sorumluluk alanlarında olup olmadığını da kontrol edemiyor. Zira, mernis kayıtlarına ulaşamama durumu, vatandaşın taşınması halinde muhtarlığa bilgi vermemesi, vatandaşın mernis adresini yeni temin ettiğinde aynı günelre gelen tebligatta adresi merniste kayıtlı olmaması gibi durum da usulsüz tebligat şikayetlerini artırmaktadır.
Postacı adreste yok diyerek muhtara tebligatı bırakınca işini bitirmiş rahatlığını, muhtar gelen tebligatı bir kaç ay sonra çöpe atması ile rahatlasa da vatandaş mağdur olmuş kimin umurunda...
Vatandaşın tebligatı kendisine ulaşmadığında, muhtarda kesinleşmesi ile; icra, mahkeme, tapu, trafik vs cezaların indirim, itiraz ve masraflardan faydalanması bir yana mağdur olması da ayrı bir sorundur.
Mahkemeden aranan şahıs durumuna düşmüşse, kapısına haciz ekibi geldiğinde, banka hesaplarına haciz konduğunda, aracı hacizden dolayı yakalandığında icra takibinde ya da bir resmi kurumun yasal takibinde farklı bir cezaya muhatap olunca duyduğu "tebligat muhtara yapılmış. Suçun kesinleşmiş." denilince vatandaş haklı olarak deliye dönüyor.
Vatandaş mağdur edilmiştir.
İstediği kadar muhtarla kavga etsin, sonuç değişmiyor.
Kavga etsin diyoruz ya bu gerçek, mağdur olan vatandaş bu durum karşısında belki de ilk kez gördüğü muhtarın yakasına yapışıyor. Tebligatımı neden haber vermedin. diyebiliyor. Bu durum cinayete kadar gidebilir. Zira vatandaşın mağduriyeti hapse yada aile birliğinin bozulmasına kadar sürebiliyor
Daha önceki yazımızda "Tebligatların muhatapları adreslerinde, komşusuna sorsun halen adreste oturuyorsa ve o gün yoksa ertesi gün bir daha gitsin. Teslime etsin. Gerçekten o adreste yoksa çıkış mercine iade etsin. " şeklinde konuşan muhtarların bu teklifini dile getirmiştik. Bu istek yerindedir. Uygulama değişmelidir.
Hatta elektronik tebligat uygulaması genişletilmeli. Herhangi bir kurumda iş yaptığında sistemden hakkında yasal takip yapıldığı bilgisi karşısına çıkabilmeli. E-devlet sistemi yaygınlaşıyor. Edevlete girdiğinde böyle bir uyarı alması sağlanmalıdır. Farklı uygulamalar da hayata geçirilebilir. Cep telefonlarına sms gönderilmelidir. Nasıl ki, dava açıldı bilgisi gidiyorsa, kurumlardan tebligat gittiği bilgisi de paylaşılmalıdır.
Bununla birlikte muhtara bırakılan ancak muhatap alınmayan tebligatlar çöpe gitmemelidir. Postanelere teslim edilerek çıkış mercine iade edilmelidir.
Hem muhtarlar hem vatandaş mağdur olmamış olur.
Tebligat kanunu ve bağlı yönetmelikler bilişim çağına uygun olarak değiştirilmelidir.

Erol Kara @bizdenoku