Göbeklitepe Dokunmadan, Rehbersiz Gezilmez.

2021 yılında yaptığım GAP turunda gezi noktalarımızdan biri olan Şanlıurfa Göbeklitepe ören yeri idi. Daha önceki turumuzda, 2019 yılında, Şanlıurfa şehir merkezinde muhabbet ettiğim bir Urfalı amcanın sözleri de kulaklarımdan hiç eksik olmamıştı.
Amcamız ile yaptığımız sohbetin bir yerinde nereye gideceğimizi sormuş, "Göbeklitepe" demiştim. "Neye gideceksin." diye sorusuna devam etti.
"Çok anlatıyorlar. Merak ettik. Gelmişken oraya da gidelim," dedim.
Kaşlarını çattı, dizlerime dostça vurup, "aklın mı yok" dedi. "Bir kaç taş göreceğim, diye gitmene, onca yolu aşmana hiç gerek yok. Çok merak edilecek bir yer değil. ne edeceksin. Urfa'da gezilecek başka yer mi yok."
"Hemi vakit kaybı, hemi de parana yazık" demişti.
Bu konuşmayı yaptığımızda o yıl gitmemiştik.

Ancak 2021 yılındaki turda merakımızı yenememiş gitmiştik.
Bakalım haklı mı çıkacaktı.

Çünkü tanıtımları her yerde olan bu yere ait merakımız yine vardı.
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde bulunan ve "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen Şanlıurfa'daki Göbeklitepe Ören Yeri'nin ziyaretçi sayısının 500 bini geçtiği söyleniyor.
Göbeklitepe, Şanlıurfa il sınırları içinde yer alıyor.
Kent merkezine 15 kilometre kuzeydoğuda bulunan bölge olduğu için özel araçlar yoksa istediğiniz zaman gitmenin imkanı yok.
Şanlıurfa merkezden günde 3 kez yapılan toplu taşımayı kullanmak isterseniz bir gününüz gidebilir.
Gerçekten, merak uyandıracak, mutlaka gidilip görülmesi gereken bir yer mi diye merak ediyorsanız verilecek cevap arkeoloji meraklısı ve araştırmacılar için evet..
Ve tabi, eserleri tepeden yapılmış o ahşap yo üzerinden değil de aralarında gezerek, o duvarlara, taşlara dokunarak ne olduğunu anlatacak konuya vakıf bir rehberle olduğunda belki bir çok heyecan verici bilgiye ulaşabilirsiniz.
Ancak rehber verilmeyen, ne olduğunu anlayamadığınız, hangi taşın, hangi şeklin neye ait olduğunu bilemeden gezdiğinizde içine girilemeyen, sadece küçük bir alanda sergilenen ve tepeden görmenize izin verilen Göbeklitepe'nin çoğu insan için anlamlı bir ziyaret yeri olacağı söylenemez.
Adıyaman Nemrut dağındaki heykelleri görmek, zorlu bir yolculuk olarak nitelendirebileceğiniz yol yorgunluğu, siz de oluşan "bu muymuş" dedirten karamsarlık burada da söz konusu olabilir. Her ne kadar Nemrut'taki gibi belli bir yere kadar minibüslerle sağlanan ulaşım imkanı burası için de geçerli olsa da, her iki yerdeki hayal kırıklığı oldukça fazladır.
Yani, Efes ören yeri gibi yerlerde yaşayacağınız doyuma ne Nemrut'ta ne de Göbeklitepe'de ulaşamıyorsunuz.
Kazıların devam ettiği, buluntuların tepede yer alan ve yeni yapılan yerleşke içerisinde ve Şanlıurfa müzesinde sergilendiği bilinmektedir.
Gezi alanına gezi süresi, bilet almanız, aracı beklemeniz ve yapacağınız küçük alanda geziniz ile 30 40 dakika sürmeyecek kadardır.
Müzekartın geçerli olduğu alanı görmek için yapılan masrafın karşılığı olmadığını, arkeologlar haricindekiler için çok pahalı olduğu söylenebilir.
Sonuç, arkeolojiden, taşların dilinden anlamayanlar için , size her taşın ayrı bir hikayesini anlatacak bilge birini bulamazsanız, bulamayacaksanız gitmeyin. Şanlıurfa'lı amcam haklı çıkıyor, bilesiniz.
Oturun evinizde, sanal olarak gezin..
Yol yorgunluğunuz olmaz yol masrafınız, giriş bilet ücreti cebinizde kalsın