İstanbul'daki Prens Adaları'nın büyüklük olarak üçüncüsü, aynı zamanda Adalar ilçesinin bir mahallesi olan Burgaz Adası, Burgazada ya da Antigoni yuvarlak biçimde bir ada olup 2 km genişliğe sahiptir. Tek tepe 176 m yükseklikteki Bayrak Tepe'dir. Hristos Manastırı" bu tepede bulunmaktadır. Burgazada'ya en yakın ada toplu ulaşımı olmayan Kumbaros olup denizden kayalarla bitişiktir.
Büyük İskender'in generali, Demetrios'un babası olan Antigone buraya büyük bir kale yaptırmıştır. Ortodoks kilisesinin en saygın patriklerinden Methodios'un ikonakırıcılar tarafından adadaki bir mahzende yedi yıl hapsedildiği söylenmektedir. Bugün bu mahzenin üzerinde Ayios İoannis Kilisesi bulunmaktadır. Heybeliada ile Burgaz adası arasında 1 km mesafe vardır.
Çağdaş Türk edebiyatının önemli yazarlarından hikâyeci Sait Faik Abasıyanık'ın Burgaz'daki evi, Sait Faik Müzesi adıyla müze haline getirilmiştir.
Burgaz Adası; ağaçlarla kaplı olan Heybeliada ve Kaşık Adası'na baktığı için manzara açısından avantajlıdır. Ada; çam ormanları, sahilleri ve zarif ahşap köşkleriyle de İstanbul'un sevilen bir köşesidir. Güzel ahşap köşklerin en çok saklandığı yerler sahil ve tepenin Kaşıkadası ile Heybeliada'ya bakan eteğindeki sokaklardır.
Adada İstanbullu Yahudilerin sayısı artmıştır ve adanın nüfusunun büyük bir oranını Türkler oluşturmaktadır. Adanın sol yamacındaki Avusturya Lisesi'ne ait binalarda ise Avusturyalı rahip ve rahibeler yaşamaktadır.
Adada ulaşım bisiklet ve elektrikli araçlar ile sağlanır
Burgazada'nın merkezinde adanın canlı atmosferini yaşayabilirsiniz. Burada birçok restoran, kafe ve alışveriş için dükkan bulunuyor. Burgazada’nın saklı kalmış güzel koylarından biri olan Süt Koyu’na Burgazada iskeleden yaklaşık 25 dakika yürüyerek ulaşabilirsiniz.
Adını Lübnanlı Ermeni bir kadın olan Marta Arat’tan alan koy adanın denize girilebilecek koylarından biridir. Rivayete göre İstanbullu bir Ermeni ile evlenen Marta Arat, halkın benimsemediği bir hayat tarzına sahip olduğu için genel olarak dışlanmış ve o da üzüntüsünden bu koydan kendini denize bırakarak hayatına son vermiş.
İstanbul’un fethinin 500. yılında 1953 senesinde adanın ilk camisi olan Burgazada Cami inşa edilmiş. Cami adanın en güzel caddelerinden Gönüllü Caddesi’ne bakan Cami Sokak’ta bulunuyor. Sahil yolundan direkt geçiş bulunmuyor. Burgazada Camisi’ni en özel kılan şeylerden biri belki de inşasına halkın da katkıda bulunması ve yarım kalan inşaatını da Burgazadalı Rum kalfalardan Angelos’un gönüllü olarak bitirmesi.
Tek minareli küçük bir cami olan Burgazada Camisinden içeri girdiğiniz anda sizi sıcak bir atmosfer ve pencerelerinden görünen harika manzaralar sizi karşılar.
Social Plugin