Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

BizdenOku - Doğru Bilgi

Suda Boğulanların Yakını Dava Açıp, Tazminat Alabilir


Her yıl denizde ve havuzda yaklaşık bin kişi boğularak ölmektedir. Ölümlerin bir kısmı kurumsal alanlarda olsa da bir kısmı da yasak olan gölet, baraj ve denizlerde yaşanmaktadır.
Yasa dışı alanlarda, izinsiz ve kaçak yerlerde ölenlerin sorumluları başta cehalet olsa da küçük yaşta ölenlerin anne babaları bu konuda gerçekten suçlu durumdadır.
Bunun dışında resmi ya da gayri remi olarak açılan havuzlarla plajlarda vuku bulan olayların sorumlusu bu tesislerin sahipleridir. Sıkça medyaya yansıyan havuz ölümlerinde ihmal kesin olmakla birlikte plaj ölümlerinde de dam sendeciliğin ve sorumsuzluğun daha fazla olduğunu görebilmekteyiz.
Havuz işletmelerinde ve plajlarda olması gereken cankurtaran, güvenlik önlemlerinin yetersizliği, havuzların tam donanımlı olmaması ve yaşa göre sınırlandırılmaması, havuz güvenliğine ait yeterli ve aydınlatıcı şekilde bilgi verilmemesi, güvenlik kameralarının olmaması ya da olduğu halde çalışmaması, sadece görsel olarak çalışmayan kameraların varlığı, acil tıp elemanlarının bulunmayışı ve daha bir çok neden kurumsal havuzlarda ölenlerin sayıca artmasına neden olabilmektedir.
Öte yandan deniz kenarlarında işletilen plajlarda da eğitilmiş, sertifikalı cankurtaran personel, can kurtaran simidi ve emniyet şeridi bulundurma zorunluluğu, cankurtaran sayısının yetersiz ya da olmaması, ambulans, ilk yardım, sağlık görevlisi ve denetimlerin yetersizliği, yüzme alanlarının sınırlandırılmaması, açığa doğru yüzenlere müdahale edecek ekibin yokluğu, denizde girdap oluşacak alanlarının engellenmesi, plaj kurallarının ve yüzme sırasında yaşanabilecek uyarıların yetersizliği, deniz taşıtlarının plaj alanında dolaşmaları, iş güvenliği konusunda ve suda boğulma olaylarına karşı sahil kıyısında yeterli güvenlik tedbirlerinin alınmaması da denizde boğulmaların artmasına sebep olabilecek olumsuz uygulamalar olarak öne çıkmaktadır.

Hangi Davalar Açılabilir
Pekala, kaçak ve yasak yerlerde yüzerek boğulanların yakınları yasal hak aramada sınırlı şartları zorlayarak dava açma hakkı elde etseler de havuzlarda ya da kurumsal plajlarda boğulanların yakınlarının dava açma hakları geniş bir alanda imkan bulabilmektedir. Yasalar nezdinde yasal alanlarda boğularak canlarını verenlerin yakınlarının açabileceği davalarından biri ‘taksirle ölüme neden olma’. 'Dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme neden olma' aynı ya da ayrı olarak da "maddi ve manevi tazminat davası" açma haklarına sahip olabilmektedir.
Bunun yanı sıra ebeveynler ya da yakınları ‘destekten yoksun kalma tazminatı" davası açarak ayrıca farklı bir tazminat talebi ile mahkemeye başvurabilmektedir.

Taksirle Ölüme Sebep Olma Suçu Nedir?
Taksirli suçlar; failin, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması şeklinde kendini gösterir. Taksirle adam öldürme suçu ile ilgili düzenleme Türk Ceza Kanunu 85. Maddesinde yer alır ve ilgili kanun maddesine aşağıda yer verilmiştir. Türk Ceza Kanunu Madde 85'de "Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." ifadesi yer alır

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir?
 Destek yoksun kalma tazminatı, bir kişinin sağ iken maddi ve manevi olarak destek olduğu kişilere ölmesi sonucu artık destek olamaması sebebiyle destekten yoksun olan kişilere verilen bir tazminat türüdür. Hesaplanması teknik bir konu olup belirli kıstaslar kullanılmaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatı, kişinin ölmesi sebebiyle destek alamayan kişilerin ölüm nedeniyle hayat standartlarının kötüleşmemesi için düzenlenmiş bir tazminat türüdür. Bu kişilerin maddi kayıp yaşamaması adına istenmektedir. 6098 Türk Borçlar Kanunum.53/3’te “Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmin edilmesi gerekir” şeklinde düzenlenmiştir. 

Boğulan Birine Yardım Etmeyene Dava
Buraya kadar aktardığımız bilgilerde plaj ya da havuzlara sahip olunan yerlerde işletmeye karşı açılabilecek davalara değindik. Bununla birlikte, bir de boğulma haline şahit olanlara, boğulma anında müdahale etmeyen, yardımcı olmayan, ilgililere haber vermeyen kimselere açılacak olan davalarda yasalarımızda yer almaktadır. 5237 sayılı TCK’nun 98 inci maddesinde yer alan yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu bu tür kişilere açılabilecek olan dava çeşidine sebeptir. Kanun, Yaşı, hastalığı veya yaralanması dolayısıyla ya da başka herhangi bir nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye hâl ve koşulların elverdiği ölçüde yardım etmeyen ya da durumu derhâl ilgili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin ölmesi durumunda, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” şeklinde düzenlenmiştir. Burada dikkat edilecek nokta, örneğin, boğulmakta olan bir kimseye yardım etmeyen yüzme bilmeyen kişinin sorumluluğundan bahsedilemeyecektir. Ancak hal ve koşulların elvermediği durumlarda failin yardım yükümlülüğü ortadan kalkmakla birlikte, bu durumda dahi fail “ahlaki ve vicdani olarak” mağdura yardımda bulunabilir.
TCK'nun 98.maddesinde düzenlenen yardım ya da bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu ile korunan hukuki yarar/değer vücut bütünlüğünü ve yaşam hakkını korumaktır. Başka bir anlatımla yaşı, hastalığı ya da yaralanması dolayısıyla veyahut başka bir nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye yardım edilmediğinde ortaya çıkacak zararlı sonucun/neticenin büyümesinin önlenmesi amacı güdülmektedir. Burada herkes fail olabilir, yalnız yardım ya da bildirim yükümlülüğü içinde bulunulan hal ve koşulların durumuna göre fail yardım etmemekten yada durumu derhal ilgililere bildirmemekten sorumlu olabilir. 

Derleme - Erol Kara - @bizdenoku