Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

BizdenOku - Doğru Bilgi

Kastamonu Şivesiyle Bayramlar


Bayramlarda, özellikle köyler eski gelenek ve âdetleri hâlâ korumaktadırlar. İlçe merkezinde ise bu âdetler az da olsa önemini yitirmiştir.
Bize bir fikir vermesi bakımından, Taşköprü’nün Bey Köyü’nden derlenen bayram âdetlerini aşağıya aldık.
Taşköprü köylerinin genelinde, küçük farklılıklarla birlikte bu tür âdetler görülür. ·

Taşköprü Şivesiyle Ramazan Bayramı:
Beyköy'de Bayram
"Bayramdan bi gün evel, arife ġünü köyüñ bütün çocugları mezerliğe giderle. Hepsiniñ elinde naylon torba yede bôça vadu. Mezerliğe giden çocukla bi küme olup oturula. Kadunla, evelden hurunda bişidükleri avuç içi gadar güçcük olan ekmekleri getürürle çocuklara dağıdula. Bu güçcük ekmeklere külük dinü. Çocukla mezerliğe giderken külüğe gidelim diye birbirlêne bağırula. Külüğe gitme zamanı öyle namazından sônadu.
Köyde, her evden bi kişi mezerliğe gider. Hepsi de ekmek götümez. Herkez gendüne göre şeker, üzüm, löplöbü, cöğüz, helve, alma, evinde ne varısa götürüp çocuglara dağıdu. Aynı ġün ikindü namazından sôna, köyüñ adamları da mezerliğe giderle. Herkez gendü mezeriniñ bozuk yerlêni düzeldü., mezerleriñ üsdüne toprak atarla.
Ondan sôna hocaynan adamla duğa okuyup evlêne giderle. Gadunla da; evde gora ateş goyarla, ateş üsdünde koku yakıp her odanıñ bacasında tütdürüle. Âşam olunca her evde yağlu ekmek yapılup yinü. O âşam ölüle evlere gelü dirle.


Arife günüñ âşamı her evde yİmek Bişirülü. (pilav, çorba, lahana ve yaprak sarması, incir, üzüm, fasulye, sütlaç, keşkek, vb.) bunla bi kenere gonu. Zabahlayın, çocuklanan böyükle en gözel elbiselêni giyerle. Bayram namazına gidilü. Namazdan çıkan erkekle yan yana sıra olula. Herkez sıra oldukdan sôna, en öğüde yaşlulardan bayramlaşmıya başlanu. Burda küs olanla barışdurulu. Namazdan çıkan adamla gendü evlêne gelüle.
Çoluk çocuyunan, hısım akrabasıynan bayramlaşula. Köyün adamları bir küme; kadunları bir küme olup gomşu köye giderle. Gomşu köylülênen bayramlaşula. Evelden hazırlanan yimekle beraberce yinü. Bayramıñ ikinci ġünü öteki köydekile bu köye gelip aynı hizmetde ağırlanula. "

Düzgün bir dille söylersek ;


Beyköy'de Bayram
"Bayramdan bir gün önce, yani arife günü köydeki bütün çocuklar mezarlığa giderler. Hepsinin elinde poşet veya bez torbalar bulunur. Çocuklar grup halinde otururlar.Köyün kadınları önceden pişirilmiş yumruk büyüklüğündeki ekmekleri çocuklara dağıtırlar. Bu küçük ekmeklere külük adı verilir. Mezarlığa gitmeden önce çocuklar külüğe gidelim diye birbirlerini çağırırlar. Külüğe gitme zamanı öğlen namazından sonrasıdır.
Köydeki her evden bir kişi evden verilen ekmek, üzüm leblebi, şeker, ceviz, helva ve çeşitli meyvelerden oluşan malzemeyi mezarlığa götürür ve çocuklara dağıtır.
Aynı günün ikindi namazı sonrası köyün erkekleri de mezarlığa giderler. Akraba mezarları ziyaret edilir, toprağı yenilenir, bozulan yerler düzeltilir, dualar edilir.
Kadınlar evde ateş üzerine güzel kokulu maddeler, misler koyarlar. Akşam olunca her evde yağlı ekmek pişirilir, ikram edilir. O akşam ölülerin evlerini ziyaret edeceğine inanılır. Her evde çeşit çeşit yemekler pişirilir ve bayramda konuklara ikram etmek için ayrılır.
Sabah erkenden kalkılarak özenle giyinilir. Erkekler ve erkek çocuklar bayram namazına giderler. Namaz bitince en yaşlıdan başlayarak herkes sıraya girer ve bayramlaşma yapılır. Küs olanlar barıştırılmaya çalışılır.
Namazdan çıkanlar evlerine giderler. Ev halkıyla ve komşularla yapılan bayramlaşmadan sonra, toplu olarak komşu köylere giderler ve onlarla da bayramlaşırlar.
Bayramın ikinci günü komşu köydekiler Beyköy’e gelirler. Önceden hazırlanmış olan yemekler birlikte yenir."



Taşköprü Şivesiyle Kurban Bayramı:
"Bu bayramdaki âdetle de Ramazan Bayramıynan aynıdu. Yaluñuz; birinci bayram ġünü tekbirinen gurban kesilü. Gurbanıñ ġanı alına sürülü. Gurban etiniñ dörtde biri eviñ olu; geriye galanı da yedi parçıya ayrılıp fakırlara dağıdulu."

Kızılcaören Köyünde Bayram
Kızılcaören köyü, ramazan ve kurban bayramlarında çevre köylerden gelen misafirlerle dolar. Bayram namazından çıkan cemaat cami avlusunda halka olur ve herkes birbiriyle bayramlaşır.
Çevre köylerden bayram namazına gelenleri, Kızılcaören köylüleri ikişer, üçer kişilik gruplarla kendi evlerine götürür. Çevre köyden gelen insanlarla kahvaltı yaparlar. Öğle namazına gidilirken, evde kadınların hazırladığı yemekler cami avlusuna götürülür.
Bu yemekler arasında en yaygın olan kavurmadır. Bütün köylü o avluya toplanır, çevre köylerden gelen misafirlerle yemekler yenir, salıncaklar tahterevalliler kurulur, eğlenilip hoşça vakit geçirilir. Daha sonra misafirler kendi köylerine gider ve köy halkı da evlerine dağılır.

Karadedeoğlu'nda Bayramlar
Günümüzde bu köylerde göç nedeniyle insan sayısı iki elin parmaklarını geçmese de yaşatılmaya çalışılan gelenekselleşmiş güzellikler vardır.
Arife günü ikindi namazından sonra mezarlık ziyaretleri yapılır. Dualar edilir ve mezarlar düzeltilir. Bütün köyde fırınlar yakılır ve ekmekler pişirilir. Özellikle çocuklar fırınlarda kendileri için pişecek olan pideleri ve bilikleri ( küçük ekmek) beklerler. Köylerin kalabalık olduğu yıllarda sıcak pide üzerine sürülmüş tere yağı kokusu bütün köyü kaplardı.
Fırında ekmekler pişerken kadınların bir diğer uğraşı un helvası yapmaktır. Hem Ramazan hem de Kurban Bayramında helva yapımı en önemli konulardan biridir. Sanki kadınlar arasında bir yarış vardır. En güzel helvayı kim yapacak…
Hazırlanan un helvası, fırın ekmeklerinin düz olan alt kısmına yuvarlak şekilde ve parmak kalınlığında yapıştırılır. Bayram sabahı namaza giden erkekler yanlarına bu ekmekleri de alırlar. Yakın zamanda köy içinden ölen olduysa onun için ayrıca ekmek g yapılır ve camiye götürülür.



Bayram namazı kılındıktan sonra köyün en yaşlısından başlayarak sıradan bayramlaşma yapılır. Bayramlaşmadan sonra kimse dağılmaz yere serilen sofra bezlerinin üzerinde bir tarafta helvalar kesilir bir tarafta ekmekler kesilir. Bu sırada köy hocası tarafından Kuran okunur ve dualar edilir.Köy halkından bir kişi beline bağladığı sofra bezinin içinden kesilen helvayı ve ekmekleri bütün köy halkına dağıtır. Dağıtırken de sürekli bağırarak, konuşarak insanların neşesini de artırmaya çalışır. Bu ekmek ve helva dağıtım işine ZIYRAT adı verilir. Zıyrat için dağıtılan ekmeğin okunmuş ekmek olduğu için daha faydalı olduğuna inanılır ve bunu yiyen hayvanların sütünün bile daha bol olacağına inanılır. Son yıllarda bırakılmak zorunda kalınmış olsa da, eski yıllarda komşu köylerden namaz için gelenler evlere kahvaltı için götürülürler. Zıyrat dağıtımından sonra köylüler tarafından bayram yerine getirilen (ticaret amaçlı) şeker, lokum, meyve kış aylarında kestane gibi yiyeceklerin satışı yapılır.



Bayram yeri dağıldıktan sonra evlere gidilir ve ev halkıyla bayramlaşılır. Büyüklerin elleri öpülür, küçüklere hediyeler verilir. Köydeki akrabaların bayramları kutlanır ve sonra köyün en yaşlısından başlamak şartıyla bütün köy halkı evlerinde ziyaret edilerek bayramlaşılır.
Köyün tamamının katılımı ile kazanlarda hazırlanan yemekler, bayramlaşmak için komşu köylerden gelen ziyaretçilere ikram edilir.Bu gelenek artık bozulmuş olsa da eskiden şöyle bir sıralama yapılırmış; Bayramın birinci günü Apgazi, Doymuş ve Yüzhanlı köyleri Karadedeoğlu’na gelirler. İkinci gün Apgazi Köyü’nde toplanılır .Üçüncü gün ise bayramlaşma ziyareti Yüzhanlı ‘da sona erdirilirdi. Köyler arasında yapılan bu ziyaretler sayesinde köyler arasında sıcak ilişkiler gerçekleştirilir ve hısım akraba ziyaretleri gerçekleştirilmiş olur.
Bu bayram geleneği hemen hemen aynı şekilde bütün Taşköprü’de görülebilir.
Kurban kesimi ve dağıtılması hariç Ramazan ve Kurban Bayramında aynı adetler vardır.
Bayram adetleri benzer şekillerle ama bazı farklarla diğer Taşköprü köylerinde de görülür.

Derleme Erol Kara - @bizdenoku