Sınıf Anneleri kavramı hayatımıza ne zaman girdi bilinmez ama Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bundan 6 yıl önce ve geçen yıl tüm okulları bir kez daha uyardığını iyi bildiğimiz sınıf annesi kavramı ve bunun temsilcisi olan, evinde işi olmayan kendisine iş uyduran, çocuğunun öncü, önder, kahraman olması için hırslı, paralı, ya da arkası güçlü, kartviziti süslü bir o kadar da kurnaz ve yalaka tabiri ile sıfatlandırılan kadınlar..
Tabiri caizse bir baltaya sap olamamış, kendisine dert arayan kadınların ortaya çıkardığı tepki çeken bir görev..
Özde kendi çocuğunun başarısı için öğretmenin ve okul idaresinin gözüne girmek için çırpınan, hiç bir sorumluluğu olmasa da her türlü sorunun başında olan bilhassa çevresinde para getirici velileri kucaklayan, orta gelir ve alt grup gelire sahip öğrenci ile velisi ile burun buruna bile gelmek istemeyen bir kanunsuz görevli.
Sorun çıkartan veliye cepheli, ispiyoncu, kendi evladından ya da kendisine yakın velilerin çocuklarının dışında tüm çocukları ve velilerin gammazlamaya hazır bir veli..
Daha da ileri gidenler sınav kağıtlarını dahi kontrol edebilme, okul kayıtlarına müdahale etme hakkını kendinde bulanlar...
Hatta, öğretmenlere akıl verecek kadar, öğretmenleri yönlendirecek kadar ve dahası öğretmenlere mobbing uygulayacak kadar ileriye giden egoist yaradılışlı bu tür varlıkların okullarda yer alması asla doğru değil.
MEB, 2011 yılında bunların okullarda olmamasına dair (MEB İlköğretim Genel Müdürlüğünün "Sınıf Anneleri" ile ilgili 18.03.2011 tarih ve 200/3645 sayılı yazıları) genelge bile yayınlamıştı..
Pedagojiden, çocuk eğitiminden, psikolojiden bir haber olan bu kişilerin sınıfların içine karışması doğru değil.
Asla bir öğretmen edasıyla öğrencilere yaptırım uygulama hakkına sahip olmadıkları gibi, hiç bir öğrenciyi eleştirmeye, hareketlerini düzeltmeye, derslerine müdahale etme şansları yoktur.
Ne MEB adına, ne okul adına, ne sınıf idaresi adına tek bir kelime bile etme hakkına sahip olamayan bu sınıf anneleri, velilere sürekli masraf çıkartmaya çalışan uzaydan gelmedilerse bile, içimizden türemiş nesli giderek çoğalan bir çeşitlemedir.
Her ne kadar nasıl ve nereden oluşmuşsa sınıf annelerine bir takım görevler tevdi edenler, sınırlamalar çizen, onları vazgeçilmez kariyer sahibi yapan, makam mevki uyduran varsa da yasal olmayan, kimsenin özeline girme hakkına sahip olmayan, hiç bir öğrencinin ruhsal ve fiziksel durumu ile ilgilenmesi gerekmeyen herhangi bir veliye verilen bu rol model bıkkınlık ve davalık olacak kadar ileri giden bir güruhtur.
Daha da ileri gidenler sınav kağıtlarını dahi kontrol edebilme, okul kayıtlarına müdahale etme hakkını kendinde bulanlar...
Hatta, öğretmenlere akıl verecek kadar, öğretmenleri yönlendirecek kadar ve dahası öğretmenlere mobbing uygulayacak kadar ileriye giden egoist yaradılışlı bu tür varlıkların okullarda yer alması asla doğru değil.
MEB, 2011 yılında bunların okullarda olmamasına dair (MEB İlköğretim Genel Müdürlüğünün "Sınıf Anneleri" ile ilgili 18.03.2011 tarih ve 200/3645 sayılı yazıları) genelge bile yayınlamıştı..
Pedagojiden, çocuk eğitiminden, psikolojiden bir haber olan bu kişilerin sınıfların içine karışması doğru değil.
Asla bir öğretmen edasıyla öğrencilere yaptırım uygulama hakkına sahip olmadıkları gibi, hiç bir öğrenciyi eleştirmeye, hareketlerini düzeltmeye, derslerine müdahale etme şansları yoktur.
Ne MEB adına, ne okul adına, ne sınıf idaresi adına tek bir kelime bile etme hakkına sahip olamayan bu sınıf anneleri, velilere sürekli masraf çıkartmaya çalışan uzaydan gelmedilerse bile, içimizden türemiş nesli giderek çoğalan bir çeşitlemedir.
Her ne kadar nasıl ve nereden oluşmuşsa sınıf annelerine bir takım görevler tevdi edenler, sınırlamalar çizen, onları vazgeçilmez kariyer sahibi yapan, makam mevki uyduran varsa da yasal olmayan, kimsenin özeline girme hakkına sahip olmayan, hiç bir öğrencinin ruhsal ve fiziksel durumu ile ilgilenmesi gerekmeyen herhangi bir veliye verilen bu rol model bıkkınlık ve davalık olacak kadar ileri giden bir güruhtur.
Sınıf anneliği denilen ucube ve sözde görevlilere son verilmesi gereken bir durumdur.
Okul için yeterli olan Müdür, Öğretmenler, idari memurlar ile Okul aile birliği ve hizmetliler beşlisi yeterlidir.
MEB; Bu yapılanmayı fesh etmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü'nden valiliklere gönderilen genelgede, Türkiye genelindeki okullarda "sınıf annesi" adı altında görevlendirilen velilere yönelik olarak, bu kişilerin sınıflarda çeşitli faaliyetlerde bulunarak velilerden aidat topladığı, ders araç-gereci temini için para talep ettiği ve zaman zaman derslere müdahil olduğu yönündeki şikayetlere dikkat çekilmişti.
MEB, bu uygulamanın mevzuatta yeri olmadığını vurgulayarak öğretmenlerin, okuldaki eğitim ve öğretim faaliyetlerini planlama ve uygulama konusundaki sorumluluğunu hatırlattı. Öğrenci sağlığı ve okul güvenliği konularındaki hükümlere atıfta bulunan Bakanlık, öğrenci görüntülerinin sosyal medya platformlarında paylaşılmasıyla ilgili kurallara da değinmişti.
Öğretmen dışındaki kişilerin eğitim ortamlarına müdahalesinin eğitimi olumsuz etkileyebileceğine dikkat çeken Bakanlık, valiliklere okullarda bu tür uygulamalara izin verilmemesi ve gerekli tedbirlerin alınması konusunda çağrıda bulunmuştu..
Hiç bir veliyi ders saatlerinde, teneffüs aralarında okul içerisinde bulundurtmamalıdır. Hatta son Milli Eğitim Bakanı, öğretmenlerle veliler randevu usulü görüşecekler dememiş miydi. ? Hatta, veliler okullara çat kapı girmeyecek dememiş miydi ?
MEB; Bu yapılanmayı fesh etmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü'nden valiliklere gönderilen genelgede, Türkiye genelindeki okullarda "sınıf annesi" adı altında görevlendirilen velilere yönelik olarak, bu kişilerin sınıflarda çeşitli faaliyetlerde bulunarak velilerden aidat topladığı, ders araç-gereci temini için para talep ettiği ve zaman zaman derslere müdahil olduğu yönündeki şikayetlere dikkat çekilmişti.
MEB, bu uygulamanın mevzuatta yeri olmadığını vurgulayarak öğretmenlerin, okuldaki eğitim ve öğretim faaliyetlerini planlama ve uygulama konusundaki sorumluluğunu hatırlattı. Öğrenci sağlığı ve okul güvenliği konularındaki hükümlere atıfta bulunan Bakanlık, öğrenci görüntülerinin sosyal medya platformlarında paylaşılmasıyla ilgili kurallara da değinmişti.
Öğretmen dışındaki kişilerin eğitim ortamlarına müdahalesinin eğitimi olumsuz etkileyebileceğine dikkat çeken Bakanlık, valiliklere okullarda bu tür uygulamalara izin verilmemesi ve gerekli tedbirlerin alınması konusunda çağrıda bulunmuştu..
Hiç bir veliyi ders saatlerinde, teneffüs aralarında okul içerisinde bulundurtmamalıdır. Hatta son Milli Eğitim Bakanı, öğretmenlerle veliler randevu usulü görüşecekler dememiş miydi. ? Hatta, veliler okullara çat kapı girmeyecek dememiş miydi ?
Daha ne.. ?
Bundan sonra okul idaresi ve öğretmenler bu kişileri "giremezsin / yasak " demelidir. Ders saatlerinde sınıflarda veli görmek istemiyoruz, demeliler.
Erol Kara / @Bizdenoku
Social Plugin