Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

BizdenOku - Doğru Bilgi

Ev Sahibi Eve İhtiyacı Olunca Kiracıyı Çıkartabilir


Kiradaki evine ihtiyacı olan ev sahibinin ihtarına uymayan kiracıyı Yargıtay evden çıkarttı. Ev sahiplerinin "ihtiyacım var" diyerek evinden çıkmasını istediği kiracının evi terk etmememesi üzerine mahkemeye giden ev sahibini Yargıtay haklı buldu. 
Yargıtay emsal olacak bir karara onay verdi. Karara göre, başka bir evde kiracı olup kendi evine taşınmak isteyen mülk sahibini haklı bulan Yargıtay, evin tahliyesini istedi.
Yüksek kira artışı, ev sahipleri ile kiracıları karşı karşıya getirirken mahkemelerde ‘tahliye’ ve ‘kira tespit’ davalarıyla yoğunluk oluştu. Yargıtay ise mülk sahibinin başka bir evde kiracı olarak oturması durumunda kiradaki evine taşınması için kiracının çıkartılmasını, ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminin kabulü olarak görülmesine karar verdi.
Son ayların tartışma konusu olan kiralık evlerle alakalı Yargıtay'dan emsal nitelikte bir karar çıktı. İşten çıkarılmasıyla bulunduğu kentten kirada evi bulunan ilçeye taşınan mülk sahibi, kiracısına 'İşimi kaybettim, evi boşalt' dedi. Kiracısının evi boşaltmaya yanaşmaması üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kapısını çalan davacı ev sahibi, işten çıkartılması sebebiyle çalıştığı ilçeden taşınarak dava konusu taşınmazın bulunduğu ilçeye yerleştiğini, halen başka bir konutta kiracı olarak yaşadığını belirtti.
Ev Sahibi, oğlunun konut ihtiyacı sebebiyle kiralanan evin tahliyesine karar verilmesini talep etti. Davalı kiracı ise davanın reddini istedi.
Mahkeme, davacı tarafın ihtiyaç iddiasını kanıtlayamamış olması sebebiyle davanın reddine karar verdi. Davacı kararı temyiz edince devreye Yargıtay 3. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikteki kararda, mülk sahibinin başka bir dairede kiracı olarak oturması yeterli delil olarak sayıldı. 

İşte o kararın tam metni.

3. Hukuk Dairesi         
2018/7751 E.  , 
2019/493 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 30.11.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, oğlunun işten çıkartılması sebebiyle çalıştığı ilçeden taşınarak dava konusu taşınmazın bulunduğu ... ilçesine yerleştiğini, halen başka bir konutta kiracı olarak yaşadığını belirterek oğlunun konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı tarafın ihtiyaç iddiasının samimi olduğunu kanıtlayamamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez.
Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.
Somut olayda; Taraflar arasında 30.11.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, davacının oğlunun konut ihtiyacının doğmasına dayanmakta olup, ihtiyaçlının kirada oturduğuna ilişkin akit dosya arasında bulunmaktadır. Konut nedenine dayalı tahliye davalarında kirada oturan ihtiyaçlının kirada oturması ihtiyacın varlığının başlıca kanıtıdır. Dinlenilen davacı tanıklarının da ihtiyaç iddiasını doğruladıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda ihtiyacın samimi, gerçek ve zorunlu olduğunun kabulü icab eder.
Mahkemece, ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ;

Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.