Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

BizdenOku - Doğru Bilgi

Adnan Menderes Toprağına İhanet mi Etti


Geçtiğimiz günlerde İstanbul Marmara Denizinde bulunan Demokrasi ve Özgürlük Adasını ziyarete gitmiştim. Ada baştan aşağıya etkileyici, insanı düşündüren duygulara itekleyen farklı bir yerdi. Geçmişi anlamaya çalıştığınız adadaki görseller, sizi bugünden alıp geriye, ta 1850 yıllarına götürüyor, 1960'larda yaşanan adaletsizliğin verdiği acıyla kahroluyorsunuz.
Bilhassa, Adnan Menderes Müzesini gezerken duvara nakşedilmiş olan bir yazı var ki, acaba dedirtiyor.
Yazı o kadar ilginç ki, defalarca okuyor, eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in akıbetinin bu yazıda gizlendiğini düşünür gibi oluyorsunuz.
Yazıya yer vermeden önce geriye gidiyoruz.
Adnan Menderes, küçük bir çocukken önce annesi Tevhide Hanım’ı kısa bir süre sonra ise babası İbrahim Etem Bey'i veremden kaybetmiş. Adnan Menderes bu iki ölümü hatırlamayacak kadar küçük. Kendisinden iki yaş büyük ablası Hatice Melek’in de veremden ölmesi üzerine Adnan Menderes’i hayata bağlayacak ve ona bildiği her şeyi öğretecek olan Babaannesi Fatma Fıtnat Hanım yetiştirecekti. Anlayacağınız Fitnat Hanım'ı, Adnan Menderes üzerinde babaanne olmasının dışında anne ve babasının yükünü taşıyan fedakar bir insan olduğunu görüyoruz.
Fitnat hanımın Adnan Menderes üzerinde büyük hakkı vardır. Ve Adnan'dan istediği bir dileği var ki çok enteresandır. Ne yazık ki, bir süre toprakla uğraşan Adnan, topraklarını köylüye dağıtır ve siyasete atılır. Siyasi hayatı da adaletsiz bir şekilde son bulur. Bu son, o vasiyetin sonucu mudur, bilinmez ama insan neden olmasın diye düşünüyor.
İşte düşündüren vasiyet;
"Benim güzel Adnan'ım. sana tek vasiyetim; hangi tahsili yaparsan yap, ne olursan ol nerede bulunursan bulun, Mutlaka ecdadından kalan toprakların kucağına dön. Sakın onları öksüz bırakma. Bu vediaya ne kadar önem verirsen, ne kadar çaba gösterirsen o nispette mükafatını alırsın. Unutma toprakla uğraşmak bir bakıma peygamberlerin en aziz, en değerli meslekleri olmuştur. Aman Adnan'ım dikkat et toprağa hıyanetin cezası korkunçtur. Hele senin gibi onbinlerce dönüm araziye sahip olan bir insanın çiftliğini yüzüstü bırakması, onu tabiatın hoyrat ellerine terk etmesi affedilmez bir günahtır"

Erol Kara - @bizdenoku