Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

BizdenOku - Doğru Bilgi

Uzlaştırmacının Tartışılması Gereken Tebligatı


"Önce karakoldan telefon geldi. Biri şikayet etmiş. Telefonda bilgi vermedi. Ertesi gün gittim.
Telif haklarına tecavüz ettiğim iddiasıyla ve detaylarını öğrenemediğim şekilde ifademi polis memuruna sorduğu sorulara karşılık verdim.
Upuzun bir zaman sonra adresime bir tebligat geldi. 
Zarfın üzerinde "Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu" yazıyordu.
Adresimin altında da "Tebliğ tarihinden itibaren üç gün içinde cevap vermediğiniz takdirde teklifi reddetmiş sayılacağınız ihtar olunur."
Balıkesir nere bulunduğum yer nere diyerek merak ederek açtım.
İçinden kalemle yazılmış "İstanbul Gaziosmanpaşa" ve matbu "Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaşma Teklif Formu " başlıklı üç sayfa yazı çıktı.
Yazıda "5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253 ve 2154 üncü maddeleri çerçevesinde, soruşturma konusu Manevi ve Mali haklara Tecavüz Suçunun uzlaştırmaya tabi olması nedeniyle aşağıda açık kimliği belirtilen kişiye bu formun (D) bölümünde yer alan uzlaştırmanın mahiyeti ile uzlaşmayı kabul ve reddetmenin hukuki sonuçları anlatılarak uzlaşma teklifinde bulunulmuştur."
Tarih ve saat var (Saat gece 20.26 ? ) " yer alıyordu.
Gece ( hava karardıktan sonra) hukuki işlemin bazı haller dışında yapıldığını sanmıyorum.
Bir de kimseyle uzlaşma yapmış falan değildim
İmza hanesinde Teklifte bulunan uzlaştırmacının adı soyadı mevcut..
Bir de 10 haneli aralarında nokta işaretleri ile dolu numaralar var.
Önce sicil numarası olarak sandım, daha sonra telefon numarası olduğunu öğrendim.
Uzlaşma yapılan kişi bölümünde kimlik ve adresim var.
Dikkat ediniz, Gaziosmanpaşa Adliyesinde Uzlaştırma Bürosu yok
En yakın yer İstanbul Adliyesine Gittim.
En üst kata, adliyenin 7. katına asansörler çalışmadığı için ve 5. kattan sonra yürüyen merdiven olmadığından zor bela çıktım.
Uzlaştırma Bürosuna hiç bir şey ifade etmeyen, çoğu boş satırlarla dolu belgeleri gösterdim. 
Memur benim sicil numarası sandığım rakamların telefon numarası olabileceğini söylediği o, 10 rakamlı numarayı aramamı istedi. 
Telefona çıkan şahıs tebligatı gönderdiğini hatırladı. Direk olarak, adliyede olmadığını, uzlaşmayı kabul edip etmediğimi sordu. 
Dolandırılma ihtimalini düşünerek temkinli davranıyorum. 
Benden karşı tarafın 7 bin TL istediğini söyledi.
"Karşı taraf kim", "siz kimsiniz", "neden 7 bin TL istiyorsunuz" diye sordum. 
Bir türlü tatmin edici sözler söylemediği gibi, neyin ne olduğunu anlayamadan "Uzlaşmayı kabul etmeyeceğimi" söyledim.
"Tamam, görüşürüz" dedi. 
Konuşma Biti.
Ne olduğunu anlamamış vaziyette eve döndüm..
Aradan bir kaç gün geçti.
O numara beni aradı. "Senden imza almam gerekiyormuş." "Buluşalım. İmza ver," dedi.
Uzlaştırmacı bir muhasebeci imiş. Hukuktan, prosedürden bihaber. her konuşması ile belli ediyordu.
İş yerine yakın bir lokantanın kenarında buluştuk.(!)
Ofisine çağırmadı.
İmzaları verdim.
Davanın detayını da ucu ucuna o zaman öğrendim, fazla bilgi vermeleri yasakmış.
Beni sevmiş de, dürüstmüşüm de biraz açıkladı.  "
Bu olayları bize anlatan okurumuz nasıl bir uzlaştırmacının görevlendirildiğini, görevlendirmelerin ne kadar yanlış yapıldığını vurgulamak istedi. Biz de konuyu araştırdığımızda..


Anlatılanlara bakarak 
  • Dışı Balıkesir, İçi Gaziosmanpaşa savcılıklarının isimlerinin yer aldığı bir tebligat nasıl olur.
  • "Uzlaşma teklifinde bulunulmuştur" denilen  görüşme gerçekleşmemiş ve görüşme saati çok ilginç
  • Sadece telefonla uzlaşmayacağım demek geçerli midir ?
Oysa kanuna baktığımızda şunları görüyoruz

"CMK´nın 253. maddesinin dördüncü fıkrasında, büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacının, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunacağı, uzlaştırmacının, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabileceği düzenlenmiş, şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılacağı belirtilmiştir.
Eğer uzlaştırmacı taraflara ulaşamamış ise ancak açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla uzlaşma teklifinde bulunabilecektir.
Uzlaştırmacının tarafların bulunduğu yerdeki uzlaştırma bürosuna talimat yazma hak ve yetkisi bulunmamaktadır.
Uzlaştırmanın yargı işlemi niteliğinde olduğu nazara alındığında anılan fıkrada sözü edilen açıklamalı tebligat, kazai mercilerce yapılacak tebligatı düzenleyen 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacak olan tebligattır ve normal posta yoluyla bu işlem gerçekleştirilemeyecektir.
Açıklamalı tebligat ya da istinabe işlemi ancak uzlaştırmacıya görev veren uzlaştırma bürosu aracılığıyla yerine getirilebilecektir.
Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması,
tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın MERNİS adresinin tespitini yaparak,
MERNİS adresi ile bilinen en son adresin aynı olduğunun anlaşılması halinde 7201 sayılı Kanun´un 21/2. maddesi gereğince işlem yapılması, MERNİS adresinin farklı bir adres olduğunun anlaşılması durumunda ise MERNİS adresine aynı Kanun´un 10/1. maddesi gereğince tebligat yapılması gerekmektedir."
Bununla birlikte, 
"Uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır" denilmekte, böyle bir görüşme olmadan görüşme yapıldığı beyan edilmektedir. 
Yukarıda okurumuz ifade ettiği , yasa çerçevesinde izah edilenle çelişki olduğu açıkça ortadadır. Yargıtay'ın emsal olacak bir çok kararında da bu tür durumlar karşısında dava hükümlerinin bozulmasına gerekçe olarak kabul görmüştür. 
Ayrıca, zarflarda evrakların boş çıkması, teklifin yer almaması ve saire eksiklikler de uzlaşmanın gereği gibi yapılmadığını göstermektedir.
Okurumuzun yaşadığı bu durumu yansıtırken, "uzlaşmacıların bilhassa hukuki bilgileri, uzlaştırmacı yasa ve yönetmeliğini iyice anlamadan bu işi yapmaları kim bilir kimlerin canının yanmasına neden olmuştur." diye düşünüyor ve emsal teşkil ederek uzlaştırmacıların sıkı denetimden geçmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Hukuk fakültesi mezunu olmayanların uzlaştırmacı ya da arabulucu yapılmaması en sağlıklı karardır. 

CEZA MUHAKEMESİNDE UZLAŞTIRMA YÖNETMELİĞİ'ne ulaşmak için tıklayınız

Erol Kara / @bizdenoku