Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

BizdenOku - Doğru Bilgi

Üç Bin Yıllık Şehrin Altına Girdik


Yeraltı Şehirleri.. 
Nevşehir ilinin Kapadokya bölgesinde yumuşak tüf kayalara oyularak yapılmış çok sayıda yeraltı şehri bulunuyor. 
Bunlardan bazıları  Kaymaklı, Derinkuyu, Özkonak, Mucur, Örentepe, Gümüşkent, Tatlarin, Ovaören ve Gökçetoprak
Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı şehirleri en büyükleri
Milyonlarca yerli ve yabancı turistin merak ederek geldiği, bilhassa yaz aylarında gözle görülen bir ilgiye sahip olan bölgeye gelenlerin "nasıl yaşamışlar buralarda" dedirten şehirleri gördüğünüz de şaşırıp kalabilirsiniz. 
Bunlardan Kaymaklı 'da gezdiğimiz yeraltı şehrinin 4 kat aşağısına indiğinizde şaşkınlığınız daha da fazla artmaktadır. Bir ailenin ihtiyacına göre hazırlanmış yerleşim yerleri, betondan daire kapıları, kaçış yolları, tüneller, koridorlar, mutfaklar, yatak odaları, erzaklar, depolar, ahırlar, ibadethaneler (genelde kiliseler)...
Nevşehir’in 21 km. batısındaki Kaymaklı yeraltı şehri ile ondan 9 km. sonraki Derinkuyu yeraltı şehrini gezmek için girişten itibaren var olan yön levhalarını izliyorsunuz. 
Şehrin giriş katında hayvanların bağlandığı yerler bulunuyor. 
Sonra da yiyeceklerin depolandığı bir başka bölüme geçiliyor. 
Düşmandan ya da hayvanlardan korunak için yapılmış olan girişlerin kapatılmasını sağlayan değirmentaşı biçimindeki hareketli 500 kg vardır denilen, devasa kaya kapılarının nasıl yapıldığına, nasıl taşındığına hayret edebilirsiniz.
Şehir toplam 40 metre derinlikte 8 kattan oluşuyor. Şehrin mükemmel bir doğal havalandırma sistemi var. 
Yeraltı şehirlerinin tüm katları henüz ziyarete açık değil.
Kaymaklı’nın 20 metre derinlikteki 4. katına inebiliyorsunuz.
Bundan aşağısı tam olarak ziyarete açılamadığı için ve de en önemlisi ziyaretçilerin sağlığı açısından pek imkan tanınmıyor.
Kaymaklı'daki alanı 3 kilometrekare civarında.. Deldiğine gör 10- 12 bin kişi yaşayabilirmiş. Rehberimizden edindiğimiz bilgilere göre, 3000 yıllık bir geçmişe sahip şehirde, Asurlar, Hititler, Frigler , Bizanslılar ve haliyle 1960'lı yıllara kadar yerli Türk halkı buralarda yaşamış. 
Katlarda neler var derseniz üç aşağı beş yukarı anlatmaya çalışalım. Yukarıdan aşağıya doğru iniyoruz. En üst kat birinci kat.
Kaymaklı Yeraltı Şehri birinci katına giriş yaptığımız zaman ahırla karşılıyoruz.. Ahırın sol tarafında bir sürgü taşı var ve bu sürgü taşının hemen ardında bulunan geçit sayesinde burada bulunan kiliseye adım atıyoruz. İlk kattaki koridorun sağ tarafında da günlük yaşam yeri olarak kullanılan odalar vardır.
İkinci kata geçtiğimizde kilise ve mezarlar mevcut. 
Üçüncü katta mutfak, erzak deposu ve şırahane var.
Dördüncü katta yine şırahaneler, depolar var. 
Doğal havalandırma sistemi size dudak uçuklatabilir. Dibi görünmüyor. İçine biri düşse 4 kat daha aşağıya inip ulaşabilirsiniz, ki bugün için inmek imkansız gibi görünüyor. Düşende pek sağlam çıkmaz oradan..
En etkileyici olanı ise tüm şehre temiz hava ve temiz su sağlayan karmaşık bir havalandırma sistemi ve korunaklı bir kuyu
Tüf kayalara oyulmuş bu yeraltı şehrinin ziyaretçileri koridorlar ve konutlardan oluşan labirentte eğilerek ve tek sıra halinde gezinmek zorundasınız. Girişte görevliler uyarıyor. Kalp hastaları, nefes darlığı çekenler, astımı olanlar, dar yerlere girmekten korkanlar girmesin, deniliyor. Yeraltı şehrini gezerken işaretli alanların dışına çıkmamak gerekiyor. Kırmızı oklar inerken, mavi oklar ise çıkarken takip edilmesi gereken işaretlerdir. Yer altı şehrinin işaretlenmesinin nedeni ise kaybolma korkusunun önüne geçmektir.
Şimdi de görsellerle gezelim

Yazı ve fotoğraflarİ Erol Kara - 2024 - @erolkaranet