Görünürde "doğa harikası Salda Gölü" ile karşılaşabilirsiniz, etrafına neden otel, motel, kamp alanı yapılmıyor diye sorabilirsiniz. Ancak bir plaj atmosferini bulmak için asla gitmeyiniz. Kilometrelerce yolu aşıp, tabelaları takip ederek uzun bir süreçten sonra varacağınız ve çevresini dolaşıp dolaşamayacağınıza dair tabelalar göremeseniz de, ara sıra gözünüze çarpan plaj tabelaları (Yeşilova Belediyesi, Doğanbaba Halk Plajı ve Salda Orman Bakanlığı Tabiat Parkı içindeki plajlar) da sizi kandırmasın.
Salda gölü yüzülecek bir yer değil, daha kıyıya yaklaşır yaklaşmaz, suya değmek isteme düşünceniz birden karabasana dönebilir. Çünkü Salda gölü kıyıları ve ne kadar açıklığa kadar geçerli bilemem ancak bir bataklık olduğu, sizi derinlere çektiğini net olarak söyleyebilirim.
1 Haziran 2024 günü bir merak heves ve heyecanla, Salda plajında güzel bir gün geçiririm diyerek gittiğim bu yerde çok çok kıyıya 100 metre mesafede çöpler arasında, kurumuş otlar üzerinde ancak kısa süreli bir piknik yapma imkanı bulduk.
Az ilerimizde plakalrından Burdur civarından geldiğini anladığım birkaç otobüs ve kamyonetle gelmiş ailelerin varlığının dışında tek tük gelen giden otomobillerin şöyle bir bakınıp geri dönmelerinin dışında bir hareketlilik yoktu.
Salda Gölüne giren yolun başlangıcında buluna plaj denilen saha da kapalı idi.
Mars toprağını nerden görmüşler bilemem ancak NASA tarafından önemsenen, toprağının Mars gezegenindeki toprak yapısına benzediği iddia edilen Salda Gölü
Salda gölü çevresini süsleyen turkuaz, yeşil mavi karışımı Van Gölü havzasında gördüğümüz için bu benzerliğin içeriğindeki kimyasal maddelerden (yüksek miktarda magnezyum, soda ve kil) meydana geldiği ancak farklı bir görsel şölen sunduğu için ilgi çekici bulunan Salda Gölü çevresinin bataklık olduğu konusunda nedense bir iddialaşma olduğunu medyadan okuduğumda bu inatlaşmanın neden ortaya çıktığını anlamış değilim. Zira gerçekten yürüdükçe çamura batıyor ve çamur sizi çekiyor. Ortaya doğru yüzen iki kişi gördüğümde bunların resmen intihara yol açan düşüncesizce bir eylem olduğunu da söyleyebilirim.
Poşetleri ücretli satışın sorumlusu olan ve yine eskiden yaptığı bakanlığına geri dönen Çevre Bakanı Murat Kurum her ne kadar "bataklık değil" dese de bizzat şahit olmam ve bununla birlikte geçen yıl açıklamada bulunan Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Jeoloji Yüksek Mühendisi Servet Cevni'nin, "Salda Gölü'nde oluşan ani çökeller ve sığ bataklıkların suya girenlerin can güvenliği açısından tehdit oluşturuyor, göle girişin tamamen yasaklanması" sözlerine kesinlikle katılıyorum.
Hatta Cevni'nin basına yaptığı açıklamaların bir kez daha gözden geçirilmesi gerekir, diyorum.
Çepni "Salda Gölü de tektonik oluşumlu bir göl. Bu tektonik oluşumların jeolojik açıdan getirdiği farklı yan etkileri diyebiliriz. Aslında doğal süreç ama insan göle girdiğinde çok farklı bir süreç oluşuyor. Tektonik kırılmalardan dolayı gölde ani seviye alçalmaları söz konusu." diye konuşan Cevni, şöyle devam etti:
"En derin yeri 184 metre olan göle girdik, 1-2 metre seviyesinde olduğunu sanırken bir anda 10 metrelik derinliğe maruz kalabiliyoruz. Salda tatlı su kaynağı. Denizin kaldırma kuvvetine alışkın olan insanlarımız, yüzmeyi az bilen insanlarımız hatta çok iyi yüzme bilse bile bu duruma aniden yakalanan insanlarımız maalesef boğuluyor. Her yıl neredeyse bir- iki kişiyi gölde kaybediyoruz. Özellikle küçük çocuklar için oldukça tehlikeli. Çevre aktif fay hatları ile bilinen bir çevre. Bu tektonik ve karstik oluşumlar Salda Gölü'nün oluşumunda, Salda'nın 2 milyon yıl önce su biriktirmeye başlamasında oldukça etken. Salda Gölü çöküntü havzasında bulunduğu için mevsimlik tatlı suların, safa yakın doğal suyun birikmesi ile oluşan, durağan, dışarıdan çok aktif beslemesi, akarı olmayan bir yer. Bu durağanlık da aslında biraz sakıncalı." dedi.
Bataklık yüzünden her yıl bir kaç kişinin öldüğü dile getirilen Salda Gölü asla yüzmek için güvenli bir yer olmayıp, çevre düzenlemesinin ve bakımlarının yeterince yapılmaması yüzünden iyi bir piknik alanı da değil. Salda Gölü çevresine sahip çıkması gereken Orman Genel Müdürlüğü, Burdur Belediyesi ve Yeşilova Belediyesi gerekli hassasiyeti göstermektedir. Çevreye sadece Jandarma sahip çıkmakta ki o da çevre güvenliği için elinden geleni yapıyor, sanıyorum.
Gölün çevresinden çıkıp Isparta yoluna giderken yol üzerindeki köylerden geçerken sakinlik, yeşillik ve hayranlık duygularımızla cennet vatanımızı görmeye devam ettik.
Salda Gölü videomuz için tıklayınız
Erol Kara / @seyyaherol
Sosyal Bağlantılar